Maiden İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Maiden
Maiden, genç kız veya genç kadın anlamına gelen İngilizce bir kelime olarak kullanılmaktadır.
Örnek cümleler:
- The maiden was walking down the street when she noticed someone following her. (Kız sokakta yürürken, kendisini takip eden birini fark etti.)
- The maiden blushed when the handsome prince approached her. (Güzel prens yanına geldiğinde, kız utangaç bir şekilde kızardı.)
- The maiden’s parents were proud of her academic achievements. (Kızın ebeveynleri, akademik başarılarıyla gurur duyuyorlardı.)
- The maiden’s hair was long and curly. (Kızın saçları uzun ve kıvırcıktı.)
- The maiden was excited to go to her first dance. (Kız, ilk dansına gitmek için heyecanlıydı.)
- The maiden’s dress was adorned with beautiful embroidery. (Kızın elbisesi güzel nakışlarla süslenmişti.)
- The maiden was known for her kind heart and gentle spirit. (Kız, iyi kalbi ve nazik ruhuyla tanınıyordu.)
- The maiden’s favorite hobby was reading. (Kızın en sevdiği hobi okumaktı.)
- The maiden’s smile lit up the room. (Kızın gülümsemesi odanın içini aydınlattı.)
- The maiden’s voice was soft and melodious. (Kızın sesi yumuşak ve melodi doluydu.)
- The maiden’s eyes sparkled with excitement. (Kızın gözleri heyecanla parladı.)
- The maiden was skilled in the art of embroidery. (Kız, nakış sanatında yetenekliydi.)
- The maiden’s parents arranged a marriage for her. (Kızın ebeveynleri onun için bir evlilik ayarladılar.)
- The maiden’s heart was broken when her true love left her. (Kızın gerçek aşkı onu terk ettiğinde kalbi kırıldı.)
- The maiden’s favorite color was blue. (Kızın en sevdiği renk maviydi.)
- The maiden dreamed of traveling the world. (Kız dünyayı gezmeyi hayal ediyordu.)
- The maiden’s favorite flower was the rose. (Kızın en sevdiği çiçek gül idi.)
- The maiden’s parents were strict and didn’t allow her to go out with friends often. (Kızın ebeveynleri sıkı kuralları olan ve arkadaşlarıyla sık sık dışarı çıkmasına izin vermeyen kişilerdi.)
- The maiden was kind to everyone she met. (Kız, tanıştığı herkese nazik davranırdı.)
- The maiden’s beauty was renowned throughout the kingdom. (Kızın güzelliği krallık genelinde ün salmıştı.)
Türkçe karşılıklar:
- Kız
- Genç kız
- Kızın
- Kızın saçları
- İlk dansı
- Elbisesi
- Genç kadın
- Hobi
- Gülümsemesi
- Sesi
- Gözleri
- Nakış sanatı
- Evlilik
- Kalbi
- Renk tercihi
- Dünya seyahati
- Sevdiği çiçek
- Sıkı kuralları olan ebeveynler
- Herkesle nazik davranan kız
- Güzelliği krallık genelinde ünlü olan kız.
Hemen Yorum Yaz