Magnifying-Glass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Magnifying-Glass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Magnifying Glass Nedir?

Magnifying glass, bir merceği kullanarak küçük detayları büyütmek için kullanılan bir araçtır. Sıkça okuma, takı, mücevher, para, harita gibi şeyleri incelemek veya teşhis yapmak için kullanılır.

Magnifying Glass Örnek Cümleleri:

1. I used a magnifying glass to read the fine print on the contract. (Sözleşmedeki küçük yazıları okumak için bir büyüteç kullandım.)
2. The detective examined the evidence with a magnifying glass. ( Dedektif, delilleri bir büyüteçle inceledi.)
3. She needed a magnifying glass to thread the needle. (İğneyi ipliğe geçirmek için bir büyütece ihtiyacı vardı.)
4. The stamp collector used a magnifying glass to examine the details of the rare stamp. (Pulları toplayan kişi, nadir pulun ayrıntılarını incelemek için bir büyüteç kullandı.)
5. He held the magnifying glass over the leaf to see the intricate veins. (Karmaşık damarları görmek için yaprağın üzerinde büyüteci tuttu.)
6. The jeweler used a magnifying glass to inspect the diamond for flaws. (Kuyumcu, pırlantanın kusurlarını incelemek için bir büyüteç kullandı.)
7. She used a magnifying glass to find the splinter in her finger. (Parmakındaki çısplakı bulmak için bir büyüteç kullandı.)
8. The entomologist used a magnifying glass to study the intricate details of the butterfly’s wings. (Entomolog, kelebeğin kanatlarının karmaşık detaylarını incelemek için bir büyüteç kullandı.)
9. The artist used a magnifying glass to add intricate details to his painting. (Sanatçı, resmine karmaşık detaylar eklemek için bir büyüteç kullandı.)
10. The dermatologist used a magnifying glass to examine the patient’s skin for abnormalities. (Dermatolog, hastanın cildindeki anormallikleri incelemek için bir büyüteç kullandı.)
11. She held the magnifying glass over the map to read the small print. (Küçük yazıları okumak için haritanın üzerinde büyüteci tuttu.)
12. Thestrong> researcher used a magnifying glass to analyze the structure of the microbe. (Araştırmacı, mikropun yapısını analiz etmek için bir büyüteç kullandı.)
13. He needed a magnifying glass to see the tiny screws on his eyeglasses. (Gözlüklerindeki küçük vidaları görmek için bir büyütece ihtiyacı vardı.)
14. The librarian used a magnifying glass to read the faded text on the ancient manuscript. (Kütüphaneci, antik el yazması üzerindeki soluk metni okumak için bir büyüteç kullandı.)
15. She used a magnifying glass to inspect the flower for insects. (Böcekler için çiçeği incelemek için bir büyüteç kullandı.)
16. The watchmaker used a magnifying glass to assemble the tiny gears of the watch. (Saat tamircisi, saatin küçük dişli parçalarını monte etmek için bir büyüteç kullandı.)
17. He used a magnifying glass to read the inscriptions on the ancient coins. (Antik paralardaki yazıları okumak için bir büyüteç kullandı.)
18. The doctor used a magnifying glass to examine the patient’s tongue. (Doktor, hastanın dilini incelemek için bir büyüteç kullandı.)
19. The biologist used a magnifying glass to observe the intricate patterns on the butterfly’s wings. (Biyolog, kelebeğin kanatlarındaki karmaşık desenleri gözlemlemek için bir büyüteç kullandı.)
20. The appraiser used a magnifying glass to examine the details of the antique vase. (Değerlendirici, antika vazodaki detayları incelemek için bir büyüteç kullandı.)
21. She used a magnifying glass to find the tiny splinter in her child’s foot. (Çocuğunun ayağındaki küçük çısığı bulmak için bir büyüteç kullandı.)