Luxury İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Luxury İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Luxury İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Luxury, “lüks” anlamına gelen bir kelime olarak kullanılmaktadır. Genellikle pahalı ve kaliteli şeyleri ifade etmek için kullanılır.

  1. I stayed at a luxury hotel on my vacation. (Tatilimde lüks bir otelde kaldım.)
  2. She always wears luxury designer clothes. (O, her zaman lüks tasarımcı kıyafetler giyer.)
  3. The car dealership sells luxury cars that cost a fortune. (Araba bayisi, serveti tutan lüks arabalar satıyor.)
  4. The resort offers a luxury spa experience for guests. (Tatil beldesi, konuklar için lüks bir spa deneyimi sunar.)
  5. The jewelry store sells luxury watches made of gold and diamonds. (Mücevher mağazası, altın ve elmas yapılmış lüks saatler satıyor.)
  6. The private jet company offers luxury travel for wealthy clients. (Özel jet şirketi, zengin müşteriler için lüks seyahat imkanı sunar.)
  7. The penthouse apartment had a luxury interior design with expensive furniture. (Çatı katı daire, pahalı mobilyalarla lüks bir iç tasarıma sahipti.)
  8. The luxury yacht was equipped with a swimming pool and a hot tub. (Lüks yat, bir yüzme havuzu ve jakuzi ile donatılmıştı.)
  9. The fashion show featured luxury handbags and accessories. (Moda şovu, lüks el çantaları ve aksesuarları sergiledi.)
  10. The hotel suite had a luxury bathroom with a jacuzzi tub. (Otel süiti, jakuzi küvetli lüks bir banyoya sahipti.)
  11. She purchased a luxury apartment in the heart of the city. (O, şehir merkezinde lüks bir daire satın aldı.)
  12. The luxury brand launched a new line of high-end jewelry. (Lüks marka, yüksek kaliteli mücevherlerin yeni bir serisini piyasaya sürdü.)
  13. The luxury villa had a private beach and stunning ocean views. (Lüks villa, özel bir plaja ve muhteşem okyanus manzarasına sahipti.)
  14. The luxury perfume was made with rare and expensive ingredients. (Lüks parfüm, nadir ve pahalı malzemelerle yapılmıştı.)
  15. The luxury home had a spacious garden and a swimming pool. (Lüks ev, geniş bir bahçeye ve bir yüzme havuzuna sahipti.)
  16. The luxury hotel offered a complimentary limousine service for its guests. (Lüks otel, konukları için ücretsiz limuzin hizmeti sundu.)
  17. The luxury brand released a limited edition handbag collection. (Lüks marka, sınırlı sayıda el çantası koleksiyonu yayınladı.)
  18. The luxury spa offered a range of indulgent treatments. (Lüks spa, çeşitli şımartıcı tedaviler sund
  1. The luxury restaurant had a menu featuring gourmet dishes and rare wines. (Lüks restoran, gurme yemekler ve nadir şarapları içeren bir menüye sahipti.)
  2. The luxury apartment building had 24-hour concierge service and a fitness center. (Lüks apartman binası, 24 saat hizmet veren concierge servisi ve bir fitness merkezi vardı.)

(Türkçe Çevirileri yazılı olarak verilmemiştir, sadece cümle içindeki anahtar kelimeler Türkçe olarak belirtilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.