Lure İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Lure
Lure kelimesinin Türkçe anlamı “yem” veya “çekicilik” olarak çevrilebilir. Aşağıda, kelimenin cümle içinde kullanıldığı 20 örnek verilmiştir:
- She used a tasty lure to catch a big fish. (Büyük bir balık yakalamak için lezzetli bir yem kullandı.)
- The company used a high salary as a lure to attract top talent. (Şirket, üst düzey yetenekleri çekmek için yüksek bir maaş kullanarak bir çekim merkezi oluşturdu.)
- The hunter placed a lure in the woods to attract the deer. (Avcı, geyikleri çekmek için ormana bir yem yerleştirdi.)
- The casino used flashing lights and loud music as a lure for customers. (Kumarhane, müşterileri çekmek için flaş ışıklar ve yüksek sesli müzik kullandı.)
- The snake used its tongue as a lure to catch its prey. (Yılan, avını yakalamak için dilini bir yem olarak kullandı.)
- The salesperson used a discount as a lure to sell more products. (Satıcı, daha fazla ürün satmak için indirimi bir çekicilik olarak kullandı.)
- The beauty of the city was a lure for tourists. (Şehrin güzelliği turistler için bir çekicilikti.)
- The scent of the flowers was a lure for bees. (Çiçeklerin kokusu arılar için bir yemdi.)
- The spy used secret information as a lure to catch the enemy. (Casus, düşmanı yakalamak için gizli bilgileri bir çekim merkezi olarak kullandı.)
- The fisherman used a colorful lure to attract fish. (Balıkçı, balıkları çekmek için renkli bir yem kullandı.)
- The designer used a unique style as a lure to attract clients. (Tasarımcı, müşterileri çekmek için benzersiz bir tarz kullandı.)
- The store used a free sample as a lure to get customers to try their product. (Mağaza, müşterilerin ürünlerini denemeleri için ücretsiz bir örnek kullanarak bir çekim merkezi oluşturdu.)
- The musician used a catchy tune as a lure to make the audience dance. (Müzisyen, izleyicileri dans ettirmek için akılda kalıcı bir ezgi kullandı.)
- The artist used bright colors as a lure to attract viewers to their art exhibit. (Sanatçı, sergisine izleyicileri çekmek için parlak renkler kullandı.)
- The restaurant used a mouth-watering menu as a lure for hungry customers. (Restoran, aç müşterileri çekmek için ağız sulandıran bir menü kullandı.)
- The company used a high-quality product as a lure to retain customers. (Şirket, müşterileri korumak için yüksek kaliteli bir ürün kullanarak bir çekim merke
- The thief used a distraction as a lure to steal from the store. (Hırsız, dükkandan çalmak için bir çekim merkezi olarak dikkat dağıtma kullanıyordu.)
- The hotel used a luxurious atmosphere as a lure to attract guests. (Otel, konukları çekmek için lüks bir ortam kullanıyordu.)
- The game developer used an exciting storyline as a lure to attract players. (Oyun geliştiricisi, oyuncuları çekmek için heyecan verici bir hikaye kullanıyordu.)
- The online store used free shipping as a lure to encourage customers to make a purchase. (Online mağaza, müşterileri satın almaya teşvik etmek için ücretsiz kargo kullanıyordu.)
(Not: Örnek cümlelerin İngilizce kısımları kalın ve mavi renkte yazılmıştır.)
Hemen Yorum Yaz