Luncheon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Luncheon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Luncheon Nedir?

Luncheon, öğle yemeği anlamına gelen İngilizce bir kelime olarak kullanılmaktadır. Bu kelime özellikle resmi ya da özel davetlerde, iş toplantılarında ya da öğle arasında yenilen yemekleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. I have a luncheon meeting with my boss tomorrow. (Yarın patronumla öğle yemeği toplantım var.)
  2. The school’s luncheon program provides healthy meals for students. (Okulun öğle yemeği programı öğrenciler için sağlıklı yemekler sağlar.)
  3. The guests were served a three-course luncheon. (Konuklara üç kurslu bir öğle yemeği servis edildi.)
  4. We’re having a luncheon to celebrate our anniversary. (Yıldönümümüzü kutlamak için öğle yemeği düzenliyoruz.)
  5. The restaurant has a special luncheon menu for seniors. (Restoranın yaşlılar için özel bir öğle yemeği menüsü var.)
  6. I always bring my own lunch to work instead of going out for luncheon. (Ben her zaman işe öğle yemeği için dışarı çıkmak yerine kendi yemeğimi getiririm.)
  7. The company’s CEO hosted a luncheon for the new employees. (Şirketin CEO’su yeni çalışanlar için bir öğle yemeği düzenledi.)
  8. The luncheon was held in the garden, surrounded by beautiful flowers. (Öğle yemeği, güzel çiçeklerle çevrili bahçede düzenlendi.)
  9. The guests enjoyed a delicious luncheon of grilled chicken and vegetables. (Konuklar, ızgara tavuk ve sebzelerle hazırlanan lezzetli bir öğle yemeği yediler.)
  10. The luncheon was a fundraiser for a local charity organization. (Öğle yemeği, yerel bir yardım kuruluşu için bir bağış toplama etkinliğiydi.)
  11. We had a lovely luncheon at the seaside restaurant. (Deniz kenarındaki restoranda harika bir öğle yemeği yedik.)
  12. The luncheon was followed by a presentation on the company’s new product line. (Öğle yemeğinin ardından, şirketin yeni ürün hattı hakkında bir sunum yapıldı.)
  13. The luncheon guests included several important politicians and business leaders. (Öğle yemeği misafirleri arasında birkaç önemli siyasetçi ve iş lideri vardı.)
  14. The hotel offers a daily luncheon buffet for its guests. (Otel, konuklarına günlük bir öğle yemeği büfesi sunar.)
  15. The luncheon was a farewell party for the retiring executive. (Öğle yemeği, emekli olan yönetici için bir veda partisiydi.)
  16. I ordered a salad for my luncheon today. (Bugünkü öğle yemeğim için bir salata sipariş ettim.)
  17. The company’s annual lun

cheon was held at a fancy restaurant in the city center. (Şirketin yıllık öğle yemeği, şehir merkezindeki şık bir restoranda yapıldı.)
18. The luncheon was catered by a famous chef who prepared a gourmet meal. (Öğle yemeği, bir ünlü şef tarafından hazırlanan gurme yemeklerle sağlandı.)

  1. The bride’s parents hosted a luncheon for the wedding party. (Gelinin ebeveynleri, düğün partisi için bir öğle yemeği düzenledi.)
  2. We had a quick luncheon at the café before heading back to work. (İşe geri dönmek için önce kafede hızlı bir öğle yemeği yedik.)

Özet

Bu örnek cümlelerde “luncheon” kelimesi öğle yemeği anlamında kullanılmıştır. Bu kelime özellikle iş toplantıları, resmi veya özel davetler, okul yemekleri veya yaşlılar için yemek programları gibi birçok farklı ortamda kullanılır. Öğle yemeği sırasında sunulan yemeklerin türü değişebilir, bazen üç kurslu bir yemek, bazen de hafif bir salata olabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.