Contrive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contrive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contrive

Contrive, planlamak, tasarlamak veya düşünmek anlamına gelir.

  1. She contrived a plan to surprise her friend on her birthday. (O, arkadaşını doğum gününde şaşırtmak için bir plan tasarladı.)
  2. The team contrived a strategy to win the game. (Takım, oyunu kazanmak için bir strateji planladı.)
  3. He contrived an excuse to avoid going to the party. (O, partiye gitmekten kaçınmak için bir bahane uydurdu.)
  4. She contrived a way to sneak out of the house without her parents knowing. (O, ebeveynleri fark etmeden evden kaçmanın bir yolunu buldu.)
  5. The detective contrived a trap to catch the thief. ( Dedektif, hırsızı yakalamak için bir tuzak tasarladı.)
  6. She contrived an elaborate lie to cover up her mistake. (O, hatasını örtbas etmek için karmaşık bir yalan uydurdu.)
  7. The company contrived a marketing plan to increase sales. (Şirket, satışları artırmak için bir pazarlama planı hazırladı.)
  8. He contrived an experiment to test his hypothesis. (O, hipotezini test etmek için bir deney tasarladı.)
  9. She contrived a surprise for her boyfriend on their anniversary. (O, yıldönümlerinde erkek arkadaşı için bir sürpriz hazırladı.)
  10. The architect contrived a unique design for the new building. (Mimar, yeni binaya özgün bir tasarım düşündü.)
  11. He contrived a plan to get revenge on his enemy. (O, düşmanına intikam almak için bir plan düşündü.)
  12. The chef contrived a new recipe using unusual ingredients. (Şef, sıradışı malzemeler kullanarak yeni bir tarif düşündü.)
  13. She contrived a way to make extra money on the weekends. (O, hafta sonları ekstra para kazanmak için bir yol düşündü.)
  14. The artist contrived a masterpiece that took years to complete. (Sanatçı, tamamlanması yıllar süren bir başyapıt tasarladı.)
  15. He contrived an excuse to leave the meeting early. (O, toplantıdan erken ayrılmak için bir bahane uydurdu.)
  16. The writer contrived a plot twist that left readers shocked. (Yazar, okuyucuları şok eden bir hikaye dönümü düşündü.)
  17. She contrived a clever way to remember people’s names. (O, insanların isimlerini hatırlamanın akıllı bir yolunu düşündü.)
  18. The musician contrived a new sound by combining different genres of music. (Müzisyen, farklı müzik türlerini birleştirerek yeni bir ses düşündü.)
  19. He contrived a plan to propose to his girlfriend in a romantic way. (O, kız arkadaşına romantik bir şekilde evlenme teklif etmek için bir plan düşündü.)
  20. The teacher contrived a fun activity to help

students learn a difficult concept. (Öğretmen, zor bir kavramı öğrenmelerine yardımcı olmak için eğlenceli bir aktivite düşündü.)

(Türkçe anlamlar parantez içinde verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.