Lunacy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lunacy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lunacy Nedir?

Lunacy, delilik veya çılgınlık durumunu ifade eden bir kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The lunacy of his actions was evident to everyone.

    (Onun eylemlerinin çılgınlığı herkes tarafından açıktı.)

  2. The idea of jumping off a building is pure lunacy.

    (Bir binadan atlamak fikri tam bir delilik.)

  3. The lunacy of the killer shocked the whole town.

    (Katilin deliliği tüm kasabayı şok etti.)

  4. Her lunacy was a result of her drug addiction.

    (Onun her çılgınlığı uyuşturucu bağımlılığından kaynaklanıyordu.)

  5. The politician’s latest statement was met with disbelief and lunacy.

    (Siyasetçinin son açıklamasına şaşkınlık ve çılgınlıkla karşılandı.)

  6. The film was a study of the lunacy of war.

    (Film, savaşın çılgınlığı üzerine bir çalışmaydı.)

  7. His behavior during the meeting was nothing short of lunacy.

    (Toplantı sırasındaki davranışı tam anlamıyla çılgınlıktan başka bir şey değildi.)

  8. Her husband’s sudden death sent her into a state of lunacy.

    (Kocasının ani ölümü onu deliliğe sürükledi.)

  9. The lunacy of the situation was not lost on him.

    (Durumun deliliği onu da etkilemişti.)

  10. Their plan to rob the bank was pure lunacy.

    (Bankayı soyma planları tam bir delilikti.)

  11. The lunacy of the storm caused widespread destruction.

    (Fırtınanın deliliği geniş çapta yıkıma neden oldu.)

  12. The man’s lunacy was apparent in his wild eyes and erratic behavior.

    (Adamın deliliği, vahşi gözlerinde ve düzensiz davranışlarında belli oluyordu.)

  13. The film explores the lunacy of a man who believes he is a dog.

    (Film, kendisinin bir köpek olduğuna inanan bir adamın deliliğini araştırıyor.)

  14. The lunacy of the situation was so absurd that he couldn’t help

    but laugh.

    (Durumun deliliği o kadar saçmaydı ki, gülmekten kendini alamadı.)

  15. The artist’s painting was a representation of the lunacy of the human mind.

    (Sanatçının resmi, insan zihninin deliliğinin bir temsiliydi.)

  16. The patient’s lunacy was caused by a chemical imbalance in his brain.

    (Hastanın deliliği, beynindeki kimyasal dengesizlikten kaynaklanıyordu.)

  17. The lunacy of the traffic in the city was unbearable.

    (Şehirdeki trafik deliliği dayanılmazdı.)

  18. The man’s obsession with the color yellow bordered on lunacy.

    (Adamın sarı renge olan takıntısı deliliğin sınırına yaklaşıyordu.)

  19. The lunacy of the carnival atmosphere was infectious.

    (Karnaval havasının deliliği bulaşıcıydı.)

  20. The book delves into the lunacy of the protagonist’s descent into madness.

    (Kitap, baş karakterin deliliğe doğru inişini ele alıyor.)

  21. His lunacy was apparent in the way he talked to himself.

    (Onun deliliği, kendisiyle konuşma şeklinde belli oluyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.