Lugubriously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lugubriously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lugubriously Nedir?


Lugubriously kelimesi Türkçe’de “üzüntülü bir şekilde” anlamına gelir. Bir olay veya durum karşısında üzüntü veya hüzün ifade etmek için kullanılır.

Lugubriously İle İlgili Örnek Cümleler:


1. She lugubriously watched the rain pouring down the window. (O, pencereden yağmurun dökülüşünü üzüntülü bir şekilde izledi.)
2. The old man spoke lugubriously about his deceased wife. (Yaşlı adam, ölmüş eşi hakkında üzgün bir şekilde konuştu.)
3. He sang lugubriously as if he was mourning. (O, sanki yas tutuyormuş gibi üzgün bir şekilde şarkı söyledi.)
4. The abandoned house stood lugubriously on the hill. (Terk edilmiş ev, tepede üzgün bir şekilde duruyordu.)
5. She looked at her reflection in the mirror lugubriously. (O, aynadaki yansımasına üzgün bir şekilde baktı.)
6. The funeral march played lugubriously as the coffin was carried. (Tabut taşınırken cenaze marşı üzgün bir şekilde çalındı.)
7. He spoke lugubriously of the horrors of war. (Savaşın korkunçlukları hakkında üzgün bir şekilde konuştu.)
8. The dog howled lugubriously when his owner passed away. (Sahibi öldüğünde köpek üzgün bir şekilde uludu.)
9. The deserted beach looked lugubriously in the fog. (Terkedilmiş plaj sis içinde üzgün bir şekilde görünüyordu.)
10. The old photos brought back lugubrious memories. (Eski fotoğraflar üzücü anıları geri getirdi.)
11. She gazed out of the window lugubriously, lost in thought. (Düşüncelere dalan o, pencereden üzgün bir şekilde baktı.)
12. The widow dressed in lugubrious black for the funeral. (Dul kadın cenaze için üzgün siyah giyindi.)
13. The mourners wept lugubriously during the burial. (Defin sırasında yas tutanlar üzgün bir şekilde ağladılar.)
14. The abandoned amusement park was a lugubrious sight. (Terk edilmiş eğlence parkı üzücü bir manzaraydı.)
15. He spoke lugubriously of his failed dreams and aspirations. (Başarısız hayalleri ve hedefleri hakkında üzgün bir şekilde konuştu.)
16. The sound of the foghorn was lugubrious in the dense fog. (Yoğun sis içinde fenerin sesi üzücüydü.)
17. The old castle stood lugubriously on the hilltop, abandoned for centuries. (Yüzyıllardır terk edilmiş eski kale tepede üzgün bir şekilde durdu

  1. The lugubrious tone of the eulogy brought tears to everyone’s eyes. (Kasideyi üzüntülü bir tonla okumak herkesin gözlerini yaşarttı.)
  2. The painting depicted a lugubrious scene of a battlefield. (Tablo, savaş meydanının üzücü bir sahnesini betimledi.)
  3. The lugubrious melody of the funeral dirge echoed through the church. (Cenaze ilahisinin üzüntülü melodisi kiliseye kadar yankılandı.)

Türkçe anlamlarıyla birlikte örnek cümlelerde lugubriously kelimesinin farklı kullanımları yer almaktadır. Kelimenin anlamı genellikle hüzünlü, üzüntülü ve kasvetli anlamlar taşır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.