Lowly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lowly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Lowly” Kelimesi İle İlgili İngilizce Cümleler


Kelimenin Anlamı:

“Lowly” kelimesi, aşağıda veya düşük bir konumda olan kişiler veya şeyler için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She started her career in a lowly position, but she quickly climbed the ranks. (Kariyerine düşük bir pozisyonda başladı, ama hızla yükseldi.)
  2. The lowly intern was given the task of making copies and fetching coffee. (Düşük pozisyondaki stajyer kopya çekme ve kahve getirme görevi verildi.)
  3. The team was defeated by a lowly opponent they thought they could easily beat. (Takım düşündükleri kolaylıkta yenebilecekleri bir rakip tarafından yenildi.)
  4. The lowly peasant worked tirelessly in the fields to feed his family. (Düşük seviyedeki çiftçi ailesini beslemek için tarlalarda yorulmadan çalıştı.)
  5. The lowly creature cowered in fear as the predator approached. (Düşük seviyedeki yaratık avcı yaklaştıkça korku içinde ürktü.)
  6. Despite his lowly status, the janitor was always cheerful and greeted everyone with a smile. (Düşük seviyedeki statüsüne rağmen, bekçi her zaman neşeliydi ve herkese gülümseyerek selam verirdi.)
  7. The lowly beggar begged for food and shelter on the streets. (Düşük seviyedeki dilenci, sokaklarda yiyecek ve barınak için yalvardı.)
  8. The lowly assistant had to work long hours for little pay. (Düşük seviyedeki asistan az bir ücret için uzun saatler çalışmak zorunda kaldı.)
  9. The lowly plant struggled to survive in the harsh desert environment. (Düşük seviyedeki bitki, zorlu çöl ortamında hayatta kalmak için mücadele etti.)
  10. The lowly stone on the ground was kicked aside by the passersby. (Yerdeki düşük seviyedeki taş, geçenler tarafından kenara itildi.)
  11. Despite his lowly beginnings, he worked hard and became a successful businessman. (Düşük seviyedeki başlangıcına rağmen, sıkı çalıştı ve başarılı bir iş adamı oldu.)
  12. The lowly worm wriggled through the dirt in search of food. (Düşük seviyedeki solucan, yiyecek aramak için toprağın içinde kıvrıla kıvrıla ilerledi.)
  13. The lowly shed in the backyard was used to

    store gardening tools and equipment. (Arka bahçedeki düşük seviyedeki kulübe bahçe aletleri ve ekipmanları saklamak için kullanılıyordu.)

  14. The lowly employee was often overlooked for promotions despite his hard work. (Sıkı çalışmasına rağmen, düşük seviyedeki çalışan genellikle terfi edilmekten uzak kaldı.)
  15. The lowly apartment had peeling paint and leaky faucets. (Düşük seviyedeki dairede kabuk dökülmüş boyalar ve sızdıran musluklar vardı.)
  16. The lowly bookkeeper kept meticulous records of the company’s finances. (Düşük seviyedeki muhasebeci, şirketin finansal kayıtlarını titizlikle tuttu.)
  17. The lowly ant worked tirelessly to gather food for its colony. (Düşük seviyedeki karınca kolonisi için yiyecek toplamak için yorulmadan çalıştı.)
  18. The lowly frog hopped through the grass in search of insects to eat. (Düşük seviyedeki kurbağa, yiyecek aramak için çimenlerin arasında sıçradı.)
  19. Despite the lowly appearance of the store, it had some of the best deals in town. (Mağazanın düşük seviyeli görünümüne rağmen, kasabada en iyi fırsatlardan bazılarına sahipti.)
  20. The lowly caterpillar eventually transformed into a beautiful butterfly. (Düşük seviyedeki tırtıl sonunda güzel bir kelebeğe dönüştü.)

Bu cümlelerde “lowly” kelimesi, insanlar, hayvanlar, bitkiler ve nesneler için kullanılmıştır ve genellikle bir düşük konum, statü veya seviyeyi ifade etmektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.