Loveable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Loveable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı:

Loveable, sevilebilir veya sevimli anlamına gelir. Bir şeyin veya birinin sevgi veya ilgi uyandırdığı anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. My puppy is so loveable. (İngilizce:) Köpeğim çok sevimli.
2. She has a loveable personality. (İngilizce:) O sevimli bir kişiliğe sahip.
3. The little girl was loveable and everyone adored her. (İngilizce:) Küçük kız sevimliydi ve herkes onu sevdi.
4. The movie’s loveable characters made it a hit. (İngilizce:) Filmdeki sevimli karakterler onu bir hit haline getirdi.
5. The kitten’s playful antics were loveable. (İngilizce:) Kedi yavrusunun oynak numaraları sevimliydi.
6. She had a loveable smile that lit up the room. (İngilizce:) Odayı aydınlatan sevimli bir gülümsemesi vardı.
7. His loveable nature made him popular among his colleagues. (İngilizce:) Sevimli doğası, meslektaşları arasında popüler hale getirdi.
8. The teddy bear was so loveable that she slept with it every night. (İngilizce:) Ayıcık o kadar sevimliydi ki her gece onunla uyudu.
9. The little boy’s loveable antics were always making everyone laugh. (İngilizce:) Küçük çocuğun sevimli numaraları her zaman herkesi güldürüyordu.
10. Her loveable nature was one of the reasons he fell in love with her. (İngilizce:) Sevimli doğası, ona aşık olmasının nedenlerinden biriydi.
11. The book’s loveable protagonist was easy to root for. (İngilizce:) Kitaptaki sevimli kahraman kolayca desteklenen bir karakterdi.
12. The loveable cartoon characters were a hit with both kids and adults. (İngilizce:) Sevimli çizgi film karakterleri çocuklar ve yetişkinler tarafından beğenildi.
13. Her loveable quirks made her stand out from the rest of the crowd. (İngilizce:) Sevimli tuhaflıkları, diğerlerinden ayrılmasını sağladı.
14. The puppy’s wagging tail and happy barks were loveable. (İngilizce:)

  • The puppy’s wagging tail and happy barks were loveable. (İngilizce:) Yavru köpeğin sallanan kuyruğu ve mutlu havlamaları sevimliydi.
  • The loveable old couple always held hands wherever they went. (İngilizce:) Sevimli yaşlı çift her gittikleri yerde ellerini tutardı.
  • The loveable character’s kindness and generosity were an inspiration to everyone. (İngilizce:) Sevimli karakterin iyi niyeti ve cömertliği herkes için bir ilham kaynağıydı.
  • The loveable cat would curl up on her lap and purr contentedly. (İngilizce:) Sevimli kedi kucağına kıvrılır ve tatmin olmuş bir şekilde mırıldanırdı.
  • The loveable children’s book was a favorite of kids everywhere. (İngilizce:) Sevimli çocuk kitabı her yerde çocukların favorisiydi.
  • The loveable old teddy bear had been passed down from generation to generation. (İngilizce:) Sevimli eski ayıcık nesiller boyunca aktarılmıştı.
  • The loveable character’s sense of humor and wit kept the audience laughing throughout the movie. (İngilizce:) Sevimli karakterin mizah anlayışı ve zekası, seyirciyi film boyunca güldürdü.
  • İngilizce olarak verilen cümlelerde loveable kelimesinin Türkçe karşılığı “sevimli” ya da “sevilebilir” şeklinde kullanılmıştır. Bu örnekler, loveable kelimesinin cümle içinde nasıl kullanılabileceği ve anlamının ne olduğu hakkında bir fikir vermektedir.

    Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

    Hemen Yorum Yaz

    Adını veya rumuzunu yazabilirsin.