Long Shot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Long Shot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Long shot nedir?

Long shot, bir olayın gerçekleşme ihtimalinin çok düşük olması anlamına gelir. Bu terim, genellikle bahis yapma veya bir hedefe ulaşma şansının düşük olması durumunda kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The chance of winning the lottery is a long shot, but it’s still worth a try. (Lotoyu kazanma şansı düşük olsa da, denemeye değer.)
  2. It’s a long shot, but I’m hoping to get accepted into that Ivy League school. (Çok düşük bir ihtimal ama, o Ivy League okuluna kabul edilmeyi umuyorum.)
  3. She took a long shot and applied for the job, even though she didn’t have all the qualifications. (Tüm niteliklere sahip olmasa da, iş için başvuruda bulundu.)
  4. The politician’s promise to lower taxes seemed like a long shot to most people. (Vergileri düşürme sözü, çoğu insan için çok düşük bir ihtimal gibi görünüyordu.)
  5. Becoming a professional athlete is a long shot, but he’s determined to make it happen. (Profesyonel bir sporcu olmak zor, ama o bunu gerçekleştirmeye kararlı.)
  6. The team’s chances of winning the championship were a long shot, but they surprised everyone by coming out on top. (Takımın şampiyonluğu kazanma şansı çok düşüktü, ancak herkesi şaşırtarak birinci oldular.)
  7. The movie’s success was a long shot, but it ended up becoming a box office hit. (Filmin başarısı düşük bir ihtimaldi, ancak sonunda gişe rekorları kırdı.)
  8. Running a marathon is a long shot for most people, but with proper training, it’s achievable. (Maraton koşmak çoğu insan için zor bir hedef, ancak uygun antrenmanla başarılabilir.)
  9. It’s a long shot, but I’m hoping to find my lost wallet somewhere in this huge city. (Çok düşük bir ihtimal ama, kaybettiğim cüzdanımı bu büyük şehirde bir yerde bulmayı umuyorum.)
  10. Getting a table at that popular restaurant without a reservation is a long shot. (Rezervasyonsuz o popüler restoranda masa bulmak zor bir ihtimal.)
  11. The company’s plan to double its profits within a year seemed like a long shot, but they managed to achieve it. (Şirketin bir yıl içinde karını ikiye katlama planı çok zor görünüyordu, ancak bunu başardılar.)
  12. Winning a gold medal at the Olympics is a long shot, but every athlete dreams of achieving it. (Olimpiyatlarda altın madaly
  1. The scientist’s theory about time travel was considered a long shot by many, but he continued to research and eventually proved it was possible. (Birçok kişi tarafından zaman yolculuğu teorisi çok düşük bir ihtimal olarak görülüyordu, ancak bilim insanı araştırmalarına devam etti ve sonunda mümkün olduğunu kanıtladı.)
  2. Running for president as an independent candidate is a long shot, but she’s willing to try. (Bağımsız aday olarak başkanlık için yarışmak zor bir ihtimal, ancak o denemeye istekli.)
  3. Betting on the underdog in a race is always a long shot, but the payoff can be huge if they win. (Yarışta zayıf olan atı bahis etmek her zaman çok düşük bir ihtimaldir, ancak kazanırlarsa ödülü büyük olabilir.)
  4. Trying to quit smoking on your own can be a long shot, but with the help of a support group, it’s more achievable. (Tek başına sigarayı bırakmaya çalışmak zor bir ihtimal olabilir, ancak bir destek grubunun yardımıyla daha kolay hale gelir.)
  5. The startup’s goal of becoming a billion-dollar company was a long shot, but they managed to secure investors and make it happen. (Milyar dolarlık bir şirket olma hedefi çok düşük bir ihtimaldi, ancak yatırımcıları sağlamlaştırdılar ve bunu başardılar.)
  6. Winning a Grammy as an unknown artist is a long shot, but some have achieved it through hard work and talent. (Bilinmeyen bir sanatçı olarak Grammy kazanmak çok düşük bir ihtimaldir, ancak bazıları bunu zorlu çalışma ve yetenekleri sayesinde başardı.)
  7. Investing in a new startup can be a long shot, but the potential payoff can be huge if it takes off. (Yeni bir startup’a yatırım yapmak zor bir ihtimal olabilir, ancak başarıya ulaşması durumunda potansiyel ödülü büyük olabilir.)
  8. Asking your boss for a raise can be a long shot if the company is struggling, but it’s worth a try if you believe you deserve it. (Şirketin sıkıntıda olduğu durumlarda patronunuzdan zam istemek çok düşük bir ihtimal olabilir, ancak bunu hak ettiğinizi düşünüyorsanız denemeye değer.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.