Conclude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conclude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conclude

Türkçe anlamı: sonuçlandırmak, bitirmek, sonuca varmak

• I will conclude the meeting with a summary of our discussion. (Toplantıyı, tartışmalarımızın özetlenmesiyle sonlandıracağım.)
• After studying the evidence, the detective was able to conclude that the suspect was guilty. (Kanıtları inceledikten sonra, dedektif şüphelinin suçlu olduğuna sonuca vardı.)
• Let’s conclude our negotiations and sign the contract. (Müzakerelerimizi sonlandıralım ve sözleşmeyi imzalayalım.)
• The report concludes that more research is needed in this area. (Rapor, bu alanda daha fazla araştırma yapılması gerektiği sonucuna varıyor.)
• To conclude, I would like to thank everyone for coming to my presentation. (Sonuç olarak, sunumuma katılan herkese teşekkür etmek istiyorum.)
• The experiment was concluded successfully. (Deney başarıyla sonuçlandırıldı.)
• The judge will conclude the trial and deliver the verdict tomorrow. (Yargıç yarın duruşmayı sonlandıracak ve kararını verecek.)
• We can conclude from the data that there is a correlation between smoking and lung cancer. (Verilerden, sigara içmenin ve akciğer kanseri arasında bir ilişki olduğu sonucuna varabiliriz.)
• The book concludes with a surprising twist. (Kitap, şaşırtıcı bir sürprizle sona eriyor.)
• She concluded her speech by urging everyone to take action. (Konuşmasını, herkesi harekete geçmeye çağırarak sonlandırdı.)
• The negotiations concluded after several hours of intense debate. (Müzakereler yoğun tartışmaların ardından birkaç saat sonra sonlandı.)
• The report concludes that the project is not feasible. (Rapor, projenin uygun olmadığı sonucuna varıyor.)
• The committee will conclude their investigation next week. (Komite, önümüzdeki hafta incelemelerini sonlandıracak.)
• She concluded that she needed a break and decided to take a vacation. (Dinlenmeye ihtiyacı olduğuna karar vererek, tatile çıkmaya karar verdi.)
• The meeting was concluded with a vote on the proposal. (Teklif üzerinde yapılan oylama ile toplantı sonlandırıldı.)
• The research concludes that exercise can improve mental health. (Araştırma, egzersizin zihinsel sağlığı iyileştirebileceği sonucuna varıyor.)
• The investigation was concluded without any charges being filed. (Hiçbir suçlama yapılmadan soruşturma sonlandırıldı.)
• The movie concludes with a touching scene. (Film, dokunaklı bir sahneyle sona eriyor.)
• The report concludes that the company needs to reduce its expenses. (Rapor, şirketin giderlerini azaltması gerektiği sonucuna varıyor.)
• The author concludes the book with a thought-provoking message. (Yazar, kitabı düşündürüc

mesajla sonlandırıyor.)

Overall, the word “conclude” is often used to indicate the end of something or the coming to a final decision or result. It can be used in a variety of contexts, from formal reports and investigations to everyday conversations and presentations.