Long-Forgotten İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Long-Forgotten İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Long-Forgotten Nedir?

Long-forgotten, unutulmuş anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyin hatırlanmayan veya unutulmuş bir durumda olduğunu ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1.

These long-forgotten books were found in the attic. (Bu unutulmuş kitaplar tavan arasında bulundu.)

2.

The long-forgotten memories of my childhood came flooding back. (Çocukluğuma ait unutulmuş anılarım geri gelmeye başladı.)

3.

The long-forgotten city was rediscovered by archaeologists. (Unutulmuş şehir arkeologlar tarafından yeniden keşfedildi.)

4.

The long-forgotten tradition was revived by the younger generation. (Genç nesil tarafından unutulmuş gelenek canlandırıldı.)

5.

The long-forgotten song brought back memories of her youth. (Unutulmuş şarkı gençliğine dair anıları geri getirdi.)

6.

The long-forgotten recipe was finally found in an old cookbook. (Unutulmuş tarif nihayet eski bir yemek kitabında bulundu.)

7.

The long-forgotten language was revived by linguists. (Unutulmuş dil dilbilimciler tarafından canlandırıldı.)

8.

The long-forgotten letter was discovered in a box of old photographs. (Unutulmuş mektup eski fotoğrafların kutusunda bulundu.)

9.

The long-forgotten town was once a bustling center of commerce. (Unutulmuş kasaba bir zamanlar canlı bir ticaret merkeziydi.)

10.

The long-forgotten painting was a masterpiece by a famous artist. (Unutulmuş resim ünlü bir sanatçının başyapıtıydı.)

11.

The long-forgotten artifact was found buried in the ground. (Unutulmuş artefakt toprak altında bulundu.)

12.

The long-forgotten castle was now nothing but ruins. (Unutulmuş kale şimdi sadece harabe halindeydi.)

13.

The long-forgotten film was finally released on DVD. (Unutulmuş film nihayet DVD’de yayınlandı.)

14.

The long-forgotten diary revealed many secrets about her past. (Unutulmuş günlük geçmişiyle ilgili birçok sırrı ortaya çıkardı.)

15.

The long-forgotten dance was a popular craze in the 1920s. (Unutulmuş dans 1920’lerde popüler

16.

The long-forgotten monument was a symbol of a bygone era. (Unutulmuş anıt geçmişte kalmış bir dönemin sembolüydü.)

17.

The long-forgotten manuscript was finally published after being lost for centuries. (Unutulmuş el yazması yüzyıllar boyunca kayıp olduktan sonra nihayet yayınlandı.)

18.

The long-forgotten recipe was brought back to life by a famous chef. (Unutulmuş tarif ünlü bir şef tarafından yeniden canlandırıldı.)

19.

The long-forgotten custom was still practiced in some remote villages. (Unutulmuş adet hala bazı uzak köylerde uygulanıyordu.)

20.

The long-forgotten song became a hit after it was featured in a movie. (Unutulmuş şarkı bir filmin müziği olarak kullanıldıktan sonra büyük bir hit oldu.)