Construe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Construe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Construe Nedir?

Construe, bir kelime, cümle veya eylemin anlamını anlama veya yorumlama eylemidir. Bir şeyi yanlış veya doğru bir şekilde yorumlayabileceğimiz için, doğru bir şekilde anlamak önemlidir.

Örnek Cümleler:

1. I couldn’t construe what he meant by his cryptic message. (Onun gizemli mesajının ne anlama geldiğini çıkaramadım.)
2. The court will construe the evidence in the most favorable light. (Mahkeme, delilleri en olumlu şekilde yorumlayacak.)
3. Her silence could be construed as agreement. (Onun sessizliği, kabul olarak yorumlanabilirdi.)
4. I’m not sure how to construe his behavior towards me. (Benimle ilgili davranışını nasıl yorumlamam gerektiğinden emin değilim.)
5. His actions could be construed as a violation of the agreement. (Onun eylemleri, anlaşmanın ihlali olarak yorumlanabilirdi.)
6. The statement can be construed in several ways. (Açıklama, birkaç şekilde yorumlanabilir.)
7. She often construes criticism as a personal attack. (Eleştirileri sık sık kişisel bir saldırı olarak yorumlar.)
8. I’m trying to construe his motives for leaving the company. (Şirketten ayrılma sebeplerini anlamaya çalışıyorum.)
9. His words were construed as a threat by many people. (Onun sözleri, birçok kişi tarafından tehdit olarak yorumlandı.)
10. The law is open to different construals. (Kanun, farklı yorumlara açıktır.)
11. I didn’t construe his actions as malicious. (Onun eylemlerini kötü niyetli olarak yorumlamadım.)
12. The audience construes the actor’s performance as brilliant. (İzleyiciler, oyuncunun performansını parlak olarak yorumlar.)
13. His words could be construed as a confession. (Onun sözleri, itiraf olarak yorumlanabilirdi.)
14. It’s difficult to construe her behavior as anything other than rude. (Davranışını kaba olmayan bir şey olarak yorumlamak zor.)
15. Some people construe his actions as heroic. (Bazı insanlar, onun eylemlerini kahramanca olarak yorumlar.)
16. The painting can be construed as a commentary on modern society. (Tablo, modern toplum hakkında bir yorum olarak yorumlanabilir.)
17. She construes his kindness as flirting. (Onun nazikliğini flört olarak yorumlar.)
18. The words can be construed in a positive or negative way. (Sözcükler, olumlu veya olumsuz bir şekilde yorumlanabilir.)
19. His silence was construed as an admission of guilt. (Onun sessizliği, suçunu kabul olarak yorumlandı.)
20. The law is open to different construals. (Kanun, farklı yorumlara açıktır.)

Construe İle İlgili İdiomlar:

1. Construe against: Yanlış bir şekilde yorumlamak
– The media construed my innocent remark against me and caused a scandal. (Basın, masum açıklamamı yanlış yorumladı ve skandala neden oldu.)

2. Construe in a different light: Farklı bir şekilde yorumlamak

• The CEO’s sudden resignation was construed in a different light by the employees. (CEO’nun ani istifası, çalışanlar tarafından farklı bir şekilde yorumlandı.)

3. Construe to one’s advantage: Kendi lehine yorumlamak

• The lawyer tried to construe the evidence to his client’s advantage. (Avukat, delilleri müvekkilinin lehine yorumlamaya çalıştı.)

4. Construe as a compliment: Bir iltifat olarak yorumlamak

• She construed his flirtatious remark as a compliment. (Onun flörtöz açıklamasını bir iltifat olarak yorumladı.)

5. Construe as a sign of weakness: Zayıflık işareti olarak yorumlamak

• Some people construe asking for help as a sign of weakness. (Bazı insanlar, yardım istemeyi zayıflık işareti olarak yorumlarlar.)

6. Construe as a threat: Tehdit olarak yorumlamak

• The note left on my desk was construed as a threat by my colleagues. (Masaüstümdeki not, meslektaşlarım tarafından tehdit olarak yorumlandı.)

7. Construe in the worst possible light: Olası en kötü şekilde yorumlamak

• His absence at the meeting was construed in the worst possible light by his boss. (Toplantıya katılmaması, patronu tarafından olası en kötü şekilde yorumlandı.)

8. Construe in a positive way: Olumlu bir şekilde yorumlamak

• Try to construe her criticism in a positive way, she only wants to help you improve. (Eleştirilerini olumlu bir şekilde yorumlamaya çalışın, sadece sizin gelişmenizi istiyor.)

9. Construe as an insult: Hakaret olarak yorumlamak

• Some people construe jokes about their nationality as an insult. (Bazı insanlar, milliyetleriyle ilgili şakaları bir hakaret olarak yorumlarlar.)

10. Construe as a mistake: Bir hata olarak yorumlamak

• His late arrival was construed as a mistake, but he had a valid excuse. (Geç gelişi bir hata olarak yorumlandı, ancak geçerli bir mazereti vardı.)