Long-Drawn Out İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Long-Drawn Out İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Long-Drawn Out Nedir?

Long-drawn out, uzun ve sıkıcı bir şekilde devam eden bir olay veya durum için kullanılan bir İngilizce kelime öbeğidir.

Örnek Cümleler:

  1. The meeting was long-drawn out and tedious.

    (Toplantı uzun ve sıkıcıydı.)

  2. Her long-drawn-out story had me yawning.

    (Onun uzun ve sıkıcı hikayeleri beni uyandırdı.)

  3. The legal proceedings were long-drawn out and stressful.

    (Hukuk süreci uzun ve stresliydi.)

  4. The football match turned into a long-drawn-out battle.

    (Futbol maçı uzun ve sıkıcı bir savaşa dönüştü.)

  5. The trial was long-drawn out and emotionally exhausting.

    (Dava uzun ve duygusal olarak yorucuydu.)

  6. The long-drawn-out process of getting a visa was frustrating.

    (Vize almak için uzun ve sıkıcı bir süreçti.)

  7. The movie’s long-drawn-out scenes made me lose interest.

    (Filmin uzun ve sıkıcı sahneleri ilgimi kaybettirdi.)

  8. The negotiations were long-drawn out and ultimately unsuccessful.

    (Müzakereler uzun ve sonunda başarısız oldu.)

  9. Her long-drawn-out explanation only confused me more.

    (Onun uzun ve sıkıcı açıklamaları beni daha da kafamı karıştırdı.)

  10. The project’s long-drawn-out timeline caused delays.

    (Projenin uzun ve sıkıcı zamanlaması gecikmelere neden oldu.)

  11. The game was long-drawn-out and ended in a tie.

    (Oyun uzun ve sıkıcıydı ve beraberlikle sonuçlandı.)

  12. Her long-drawn-out speech bored the audience.

    (Onun uzun ve sıkıcı konuşmaları izleyicileri sıktı.)

  13. The contract negotiations were long-drawn-out and contentious.

    (Sözleşme müzakereleri uzun ve anlaşmazlık doluydu.)

  14. The long-drawn-out battle took a toll on the soldiers.

    (Uzun ve sıkıcı savaş askerler üzerinde etkili oldu.)

  15. The meeting dragged

    on in a long-drawn-out manner, with no clear progress being made.

    (Toplantı uzun ve sıkıcı bir şekilde devam etti ve herhangi bir net ilerleme kaydedilmedi.)

  16. The investigation was long-drawn-out and inconclusive.

    (Araştırma uzun ve sonuçsuz kaldı.)

  17. The trial’s long-drawn-out process took a toll on the defendant’s mental health.

    (Davanın uzun ve sıkıcı süreci sanığın zihinsel sağlığına zarar verdi.)

  18. The project’s long-drawn-out timeline caused frustration among team members.

    (Projenin uzun ve sıkıcı zamanlaması, takım üyeleri arasında frustrasyona neden oldu.)

  19. The novel’s long-drawn-out plot failed to hold my interest.

    (Romanın uzun ve sıkıcı hikayesi ilgimi çekmeyi başaramadı.)

  20. The construction project was long-drawn out and over budget.

    (İnşaat projesi uzun ve bütçenin üzerindeydi.)

Türkçe anlamlar:

uzun ve sıkıcı, zaman alıcı, bitmek bilmeyen, uzun soluklu

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.