Concubinage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Concubinage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Concubinage Nedir?

Concubinage, resmi olarak evli olmayan fakat uzun süreli birlikte yaşayan çiftlerin durumunu ifade eder. Bu ilişki türünde, çiftlerin yasal hakları ve sorumlulukları evlilikle ilgili olanlardan farklıdır.

Örnek Cümleler:

1. My friend has been in a concubinage for five years now. (Arkadaşım beş yıldır concubinage’da yaşıyor.)
2. Concubinage is not recognized by law in many countries. (Birçok ülkede, concubinage yasal olarak tanınmaz.)
3. He decided to enter into concubinage with his girlfriend. (Kız arkadaşıyla concubinage’a girmeye karar verdi.)
4. Concubinage is a controversial topic in many cultures. (Concubinage birçok kültürde tartışmalı bir konudur.)
5. In some societies, concubinage was a common practice in the past. (Bazı toplumlarda, concubinage geçmişte yaygın bir uygulamaydı.)
6. She refused to enter into concubinage with him. (Onunla concubinage’a girmeyi reddetti.)
7. Concubinage does not offer the same legal protection as marriage. (Concubinage, evlilikle aynı yasal korumayı sağlamaz.)
8. They have been living in concubinage for years without any intention of getting married. (Evlilik niyeti olmadan yıllardır concubinage’da yaşıyorlar.)
9. Concubinage can be a valid choice for some couples. (Bazı çiftler için, concubinage geçerli bir seçenek olabilir.)
10. He had several concubines during his lifetime. (Ömrü boyunca birkaç tane cariyesi vardı.)
11. In some countries, concubinage is considered a form of adultery. (Bazı ülkelerde, concubinage zina biçimi olarak kabul edilir.)
12. She was tired of being in a concubinage and wanted to get married. (Concubinage’da olmaktan yoruldu ve evlenmek istedi.)
13. Concubinage was once common among the nobility. (Concubinage bir zamanlar soylular arasında yaygındı.)
14. They have decided to enter into a concubinage agreement. (Concubinage anlaşması yapmaya karar verdiler.)
15. Some people choose concubinage over marriage for financial reasons. (Bazı insanlar, finansal nedenlerden dolayı evlilik yerine concubinage’i tercih ediyorlar.)
16. In some cultures, concubinage is a form of polygamy. (Bazı kültürlerde, concubinage çok eşlilik biçimidir.)
17. She felt like she was just his concubine, not his equal partner. (Eşit ortağı değil sadece cariyesiymiş gibi

  1. He was willing to support his concubine and their children, but did not want to marry her. (Cariyesini ve çocuklarını desteklemeye hazırdı, ancak onunla evlenmek istemiyordu.)
  2. Concubinage can sometimes result in legal complications, especially in matters of inheritance. (Concubinage bazen yasal karmaşalara neden olabilir, özellikle miras konularında.)
  3. She was afraid that entering into concubinage would mean giving up her independence and freedom. (Concubinage’a girmenin bağımsızlığını ve özgürlüğünü kaybetmek anlamına geleceğinden korkuyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.