Livid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Livid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Livid (Türkçe Anlamı: Çok Öfkeli)

Livid kelimesi, yoğun bir öfkeyi ifade eder. Aşağıda, livid kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler verilmiştir.

  1. My boss was livid when he found out I had missed the deadline. (Patronum, son teslim tarihini kaçırdığımı öğrendiğinde çok öfkeliydi.)
  2. The customer became livid when she realized the product was defective. (Müşteri, ürünün kusurlu olduğunu fark ettiğinde çok öfkeli oldu.)
  3. I was livid when I heard that my ex-boyfriend had cheated on me. (Eski erkek arkadaşımın beni aldattığını duyduğumda çok öfkeliydim.)
  4. The coach was livid with the team’s performance in the game. (Antrenör, takımın oyundaki performansından dolayı çok öfkeliydi.)
  5. He was livid with himself for not studying harder for the exam. (Sınav için daha çok çalışmadığı için kendisiyle çok öfkeliydi.)
  6. The customer service representative was livid with the rude customer. (Müşteri hizmetleri temsilcisi, kaba müşteriyle çok öfkeliydi.)
  7. She was livid when she found out her credit card had been stolen. (Kredi kartının çalındığını öğrendiğinde çok öfkeliydi.)
  8. The parents were livid with the school for not taking action against the bully. (Ebeveynler, zorbalık yapan öğrenciye karşı önlem almayan okulla çok öfkeliydi.)
  9. He was livid when he received a parking ticket for an expired meter. (Süresi dolmuş bir parkometre için park cezası aldığında çok öfkeliydi.)
  10. The employees were livid when they found out their pay had been cut. (Çalışanlar, ücretlerinin kesildiğini öğrendiklerinde çok öfkeliydi.)
  11. The customer was livid with the restaurant for serving cold food. (Müşteri, soğuk yemek servis eden restoranla çok öfkeliydi.)
  12. The students were livid with the teacher for giving them too much homework. (Öğrenciler, çok fazla ödev veren öğretmenleriyle çok öfkeliydi.)
  13. She was livid when she saw her ex-boyfriend with his new girlfriend. (Eski erkek arkadaşını yeni sevgilisiyle görünce çok öfkeliydi.)
  14. The company was livid with the employee for leaking confidential information. (Şirket, gizli bilgi sızdıran çalışanıyla çok öfkeliydi.)
  15. The athlete was livid with himself for not winning the race. (Yarışı kazanamadığı için kendisiyle çok öfkeliydi.)
  16. The parents were livid with their son for lying to them. (Oğullarına yalan söylediği için ebeveynler onunla çok öfkeliydi.)
  17. The customer was livid when

the airline lost her luggage. (Havayolu şirketi bagajını kaybettiğinde müşteri çok öfkeliydi.)
18. The manager was livid with the employee for being consistently late. (Yineleyen bir şekilde geç kaldığı için yönetici çalışanıyla çok öfkeliydi.)

  1. The parents were livid with the daycare for neglecting their child. (Çocuklarına ihmalkar davrandığı için kreşle çok öfkeliydiler.)
  2. The homeowner was livid with the contractor for doing a poor job on the renovations. (Evin yenilemelerinde kötü iş çıkardığı için müteahhitle çok öfkeliydi.)

(Her bir örnek cümle kalın ve mavi olarak yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.