Litigator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Litigator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Litigator Nedir?

Litigator, bir davayı yasal yollarla savunan avukat anlamına gelir. Litigatorlar, müvekkillerinin davalarını mahkemede temsil ederler ve yargı sistemi içinde müşterilerine yardımcı olurlar.

Örnek cümleler:

1. The litigator presented a strong case in court. (Litigator, mahkemede güçlü bir dava sundu.)
2. The plaintiff hired a litigator to handle the lawsuit. (Davalı, davayı yönetmek için bir litigator tuttu.)
3. The litigator cross-examined the witness in detail. (Litigator, şahidi ayrıntılı olarak sorguladı.)
4. The litigator argued that the evidence was insufficient. (Litigator, kanıtların yetersiz olduğunu savundu.)
5. The litigator filed a motion to dismiss the case. (Litigator, davayı düşürmek için bir hareket dosyaladı.)
6. The litigator negotiated a settlement outside of court. (Litigator, mahkeme dışında bir anlaşma müzakere etti.)
7. The litigator represented the defendant in the criminal case. (Litigator, suçlu sanığı temsil etti.)
8. The litigator appealed the verdict to a higher court. (Litigator, kararı daha yüksek bir mahkemeye temyiz etti.)
9. The litigator prepared for trial by gathering evidence. (Litigator, kanıtları toplayarak duruşmaya hazırlandı.)
10. The litigator argued for a reduced sentence for his client. (Litigator, müşterisi için azaltılmış bir ceza için mücadele etti.)
11. The litigator filed a complaint against the opposing counsel. (Litigator, karşı tarafın avukatı hakkında şikayette bulundu.)
12. The litigator cross-examined the expert witness on his qualifications. (Litigator, uzman şahidin niteliklerini sorguladı.)
13. The litigator presented a compelling closing argument. (Litigator, etkileyici bir kapanış savunması sundu.)
14. The litigator advised the client on the best course of action. (Litigator, müşterisine en iyi hareket tarzı konusunda tavsiyede bulundu.)
15. The litigator challenged the credibility of the witness. (Litigator, şahidin inandırıcılığına meydan okudu.)
16. The litigator defended the client against false accusations. (Litigator, müşteriyi yanlış suçlamalara karşı savundu.)
17. The litigator questioned the validity of the search warrant. (Litigator, arama emrinin geçerliliğini sorguladı.)
18. The litigator requested a mistrial due to jury misconduct. (Litigator, jüri suistimali nedeniyle yanıltıcı duruşma talep etti.)
19. The litigator negotiated a plea bargain for the defendant. (Litigator, suçlu sanık için bir anlaşma pazarlığı yaptı.)
20. The litigator represented the plaintiff in a medical malpractice lawsuit. (Litigator, tıbbi hata davasında davacıyı temsil etti

Litigator İle İlgili Kalıplaşmış İfadeler

1. A skilled litigator can make all the difference in a case. (Becerikli bir litigator, bir davada tüm farkı yaratabilir.)
2. The litigator’s job is to present the client’s case in the best possible light. (Litigator’ın işi, müvekkilin davasını en iyi şekilde sunmaktır.)
3. The litigator must be well-versed in the law and legal procedures. (Litigator, hukuk ve yasal prosedürler konusunda iyi bir bilgiye sahip olmalıdır.)
4. The litigator must have excellent communication and negotiation skills. (Litigator, mükemmel iletişim ve müzakere becerilerine sahip olmalıdır.)
5. The litigator must be able to think on their feet and adapt to changing circumstances. (Litigator, hızlı düşünebilmeli ve değişen koşullara uyum sağlayabilmelidir.)
6. Litigators must be prepared to work long hours and weekends in order to meet deadlines. (Litigatorlar, son tarihleri karşılamak için uzun saatler ve hafta sonları çalışmaya hazır olmalıdır.)
7. A good litigator knows how to prepare and execute a winning strategy. (İyi bir litigator, kazanan bir strateji hazırlamayı ve uygulamayı bilir.)
8. The litigator must always keep the client’s best interests in mind. (Litigator, her zaman müvekkilin en iyi çıkarlarını göz önünde bulundurmalıdır.)
9. Litigators often work in teams with other lawyers and support staff. (Litigatorlar, diğer avukatlar ve destek personeliyle birlikte çalışırlar.)
10. Litigators must be comfortable with public speaking and presenting in court. (Litigatorlar, mahkeme önünde halka açık konuşmaktan ve sunum yapmaktan rahat olmalıdırlar.)
11. The litigator’s job is to navigate the complexities of the legal system on behalf of their client. (Litigator’ın işi, müvekkil adına yasal sistemin karmaşıklıklarını yönlendirmektir.)
12. Litigators must be able to handle high-pressure situations with calmness and professionalism. (Litigatorlar, sakinlik ve profesyonellikle yüksek baskı altındaki durumları yönetebilmelidirler.)
13. The litigator’s success is measured by the outcome of the case for the client. (Litigator’ın başarısı, müvekkil için davanın sonucuyla ölçülür.)
14. A litigator’s reputation can be crucial to their success in the legal field. (Bir litigator’ın itibarı, hukuk alanında başarısı için hayati önem taşıyabilir.)
15. Litigators must be able to anticipate and respond to opposing counsel’s arguments. (Litigatorlar, karşı tarafın argümanlarını öngörebilmeli ve yanıt verebilmelidirler.)
16. A litigator’s work often involves research and analysis of legal precedents. (Litigator’ın çalışması sık sık y