Litigation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Litigation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Litigation Nedir?

Litigation, hukuk davaları ve yargı süreci ile ilgili bir terimdir. Bu terim, bir davacının bir şirket, kişi veya kuruluşa karşı hukuki bir iddiada bulunması ve yargı sistemi aracılığıyla çözülmesi anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. Litigation can be a lengthy and expensive process for both parties involved. (Litigation, her iki taraf için de uzun ve pahalı bir süreç olabilir.)
2. My lawyer advised me to avoid litigation and try to settle the dispute out of court. (Avukatım, litigasyondan kaçınmamı ve anlaşmazlığı mahkeme dışında çözmeye çalışmamı önerdi.)
3. The company was involved in a litigation with its former employee over breach of contract. (Şirket, eski çalışanıyla sözleşme ihlali nedeniyle bir dava yaşadı.)
4. The law firm specializes in commercial litigation and handles cases related to business disputes. (Hukuk firması, ticari davalarda uzmanlaşmıştır ve iş anlaşmazlıklarıyla ilgili davalarla ilgilenir.)
5. The court’s decision in the litigation could have a significant impact on the company’s future. (Mahkemenin davada verdiği karar, şirketin geleceği üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.)
6. The litigation lasted for over a year before the parties reached a settlement. (Tarafların anlaşması sağlanana kadar, dava bir yıldan fazla sürdü.)
7. The plaintiff filed a litigation against the defendant for breach of contract. (Davacı, sözleşme ihlali nedeniyle davalıya bir dava açtı.)
8. The company’s reputation was damaged as a result of the litigation with its former employee. (Eski çalışanıyla yaşanan dava, şirketin itibarını zedeledi.)
9. The law firm has a team of experienced litigators who can handle complex cases. (Hukuk firması, karmaşık
10. The parties involved in the litigation were unable to reach a settlement, so the case went to trial. (Davada yer alan taraflar, anlaşmaya varamadılar, bu yüzden dava mahkemeye taşındı.)
11. The judge’s decision in the litigation was based on the evidence presented by both parties. (Mahkemenin davada verdiği karar, her iki tarafın sunduğu delillere dayanıyordu.)
12. The law firm specializes in intellectual property litigation and has won many high-profile cases. (Hukuk firması, fikri mülkiyet davalarında uzmanlaşmıştır ve birçok tanınmış davayı kazanmıştır.)
13. The company was sued in a litigation related to product liability. (Şirket, ürün sorumluluğuyla ilgili bir dava ile karşı karşıya kaldı.)
14. The defendant’s lawyer argued that the evidence presented by the plaintiff was insufficient to support their litigation. (Davalının avukatı, davacının sunduğu delillerin, davayı desteklemek için yetersiz olduğunu savundu.)
15. The law firm has a reputation for handling high-stakes litigation cases. (Hukuk firması, yüksek bahisli davaları ele alma konusunda bir üne sahiptir.)
16. The company’s legal team advised against pursuing litigation and suggested alternative dispute resolution methods. (Şirketin hukuk ekibi, litigasyonu takip etmekten kaçınmaları ve alternatif anlaşmazlık çözüm yöntemleri önerdiler.)
17. The plaintiff won the litigation and was awarded a substantial amount in damages. (Davacı, davayı kazandı ve tazminat olarak önemli bir tutar kazandı.)
18. The law firm has extensive experience in securities litigation and has represented clients in high-profile cases. (Hukuk firması, menkul kıymetler dav