Liquidate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Liquidate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Liquidate Nedir?


Liquidate, bir şirketin varlıklarını satarak borçlarını kapatması veya bir yatırımcının bir varlığı elinden çıkarması anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. We had to liquidate our assets to pay off our debts. (Varlıklarımızı elden çıkararak borçlarımızı ödemek zorunda kaldık.)
  2. The company decided to liquidate its subsidiary due to financial difficulties. (Şirket, finansal zorluklar nedeniyle alt kuruluşunu tasfiye etmeye karar verdi.)
  3. The investor liquidated his stocks before the market crashed. (Yatırımcı, piyasalar çökmeden önce hisselerini elden çıkardı.)
  4. The bank is planning to liquidate the assets of its non-performing loans. (Banka, performans göstermeyen kredilerinin varlıklarını tasfiye etmeyi planlıyor.)
  5. The liquidation of the company’s assets took longer than expected. (Şirketin varlıklarının tasfiyesi beklenenden daha uzun sürdü.)
  6. He liquidated his antique collection to raise money for his daughter’s wedding. (Kızının düğünü için para toplamak için antika koleksiyonunu elden çıkardı.)
  7. The CEO announced that the company would liquidate its assets and close down. (CEO, şirketin varlıklarını elden çıkaracağını ve kapatacağını duyurdu.)
  8. The government decided to liquidate the failing state-owned enterprise. (Hükümet, başarısız devlet kuruluşunu tasfiye etmeye karar verdi.)
  9. The investor liquidated his real estate holdings to invest in a new business. (Yatırımcı, yeni bir işe yatırım yapmak için gayrimenkul varlıklarını elden çıkardı.)
  10. The court ordered the company to liquidate its assets to pay off its creditors. (Mahkeme, şirketin borçlarını ödemek için varlıklarını elden çıkarmasını emretti.)
  11. The liquidation of the bankrupt company’s assets was overseen by a court-appointed trustee. (İflas eden şirketin varlıklarının tasfiyesi, mahkeme tarafından atanan bir mütevelli tarafından denetlendi.)
  12. The company had to liquidate its inventory due to declining sales. (Satışların düşmesi nedeniyle şirket envanterini elden çıkarmak zorunda kaldı.)
  13. The investor liquidated his bond holdings and invested in stocks. (Yatırımcı, tahvil varlıklarını elden çıkardı ve hisse senetlerine yatırım yaptı.)
  14. The company’s liquidation sale attracted bargain hunters from all over the city. (Şirketin tasfiye satışı, şehrin her yerinden fırsat avcılarını çekti.)
  15. The company’s creditors will be paid first from the proceeds of the liquidation. (Şirketin alacaklıları, tasfiyenin gel

rilerinden ilk önce ödenecek.)
16. The liquidation process involves valuing and selling off the company’s assets. (Tasfiye süreci, şirketin varlıklarının değerlendirilmesini ve satılmasını içerir.)

  1. The business partners decided to liquidate their joint venture and go their separate ways. (İş ortakları, ortak girişimlerini tasfiye etmeye ve ayrı yollara gitmeye karar verdiler.)
  2. The company’s liquidation plan was approved by the board of directors. (Şirketin tasfiye planı, yönetim kurulu tarafından onaylandı.)
  3. The investor decided to liquidate his mutual fund holdings and invest in individual stocks. (Yatırımcı, hisse senetleriyle bireysel yatırım yapmak için fon varlıklarını elden çıkarmaya karar verdi.)
  4. The company’s liquidation process was completed ahead of schedule, to the surprise of many. (Şirketin tasfiye süreci, birçok kişinin şaşkınlığına rağmen öngörülen süreden önce tamamlandı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.