Lint İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lint İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lint

Türkçe Anlamı: Lint, kumaş veya yünlerden çıkan küçük lifler veya parçacıkların oluşturduğu toz.

  1. I always find lint in my pockets after doing laundry. (Her zaman çamaşır yıkadıktan sonra cebimde lint bulurum.)
  2. She used a lint roller to remove the lint from her coat. (Kabanındaki lenti çıkarmak için bir lint rulosu kullandı.)
  3. I had to clean the lint trap in the dryer before starting a new load of laundry. (Yeni bir yük çamaşır başlatmadan önce, kurutucudaki lint tuzakını temizlemem gerekiyordu.)
  4. The black pants were covered in white lint after being washed with a light-colored shirt. (Açık renkli bir gömlekle yıkandıktan sonra, siyah pantolonlar beyaz linte kaplanmıştı.)
  5. She carefully plucked the lint from her sweater with her fingers. (Kazakındaki lenti parmaklarıyla dikkatlice çıkardı.)
  6. I keep a lint brush in my car to quickly remove lint from my clothing before going to meetings. (Toplantılara gitmeden önce giysilerimden hızlıca lint çıkarmak için arabamda bir lint fırçası tutarım.)
  7. The dryer sheet helped to prevent lint buildup in the dryer. (Kurutucuda lint birikmesini önlemeye yardımcı olan kurutma kağıdı.)
  8. She couldn’t wear the black dress because it was covered in lint. (Siyah elbise linte kaplandığı için giyemezdi.)
  9. I always forget to check the lint filter in the dryer after doing laundry. (Çamaşır yıkadıktan sonra, kurutucudaki lint filtresini kontrol etmeyi her zaman unuturum.)
  10. The lint from the towel was sticking to her wet hair. (Havlunun linti ıslak saçına yapışıyordu.)
  11. He noticed a piece of lint on his shirt just before his job interview. (İş görüşmesinden hemen önce gömleğinde bir lint parçası fark etti.)
  12. The lint in the dryer was causing the machine to make a strange noise. (Kurutucudaki lint makinenin garip bir ses çıkarmasına neden oluyordu.)
  13. She used a lint shaver to remove the lint from her favorite sweater. (En sevdiği kazaktaki lenti çıkarmak için bir lint tıraşı kullandı.)
  14. I had to clean the lint from the air vents in my apartment to prevent a fire hazard. (Yangın tehlikesini önlemek için apartmanımdaki hava deliklerindeki linti temizlemem gerekiyordu.)
  15. The cat’s fur was covered in lint after sleeping on the couch. (Kedinin kürkü, koltukta

uyuduğu için linte kaplanmıştı.)
16. The lint on the floor was swept up with a broom. (Yerlerdeki lint, bir süpürgeyle toplandı.)

  1. She had to use a lint brush on her dark suit to remove the light-colored lint. (Açık renkli linti çıkarmak için koyu takım elbisesinde bir lint fırçası kullanmak zorunda kaldı.)
  2. The lint from the carpet was irritating his allergies. (Halının lenti alerjilerini rahatsız ediyordu.)
  3. She noticed a small piece of lint in her friend’s hair and removed it for her. (Arkadaşının saçında küçük bir lint parçası fark etti ve onu çıkardı.)
  4. He always uses a lint roller before leaving the house to make sure he looks presentable. (Sunum yapabileceği görünümde olmak için evden ayrılmadan önce her zaman bir lint rulosu kullanır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.