Limpid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Limpid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Limpid Nedir?

Limpid, Türkçe’de “berrak” veya “açık” anlamına gelen bir sıfattır. Bir sıvının veya maddenin temiz, net ve berrak olması anlamını taşır.

Örnek Cümleler:

  1. The limpid water in the lake was so clear that you could see the bottom. (Göldeki berrak su o kadar temizdi ki, dibini görebilirdiniz.)
  2. Her limpid blue eyes were the most beautiful thing I’ve ever seen. (Onun berrak mavi gözleri, gördüğüm en güzel şeydi.)
  3. The limpid voice of the singer was enchanting. (Şarkıcının berrak sesi büyüleyiciydi.)
  4. The glass was limpid and completely free of any marks or scratches. (Cam berraktı ve herhangi bir leke veya çizik yoktu.)
  5. The diamond had a limpid clarity that was mesmerizing. (Elmasın berraklığı büyüleyiciydi.)
  6. The sky was limpid blue and there wasn’t a single cloud in sight. (Gökyüzü berrak maviydi ve göz kamaştırıcıydı.)
  7. The lake was limpid and peaceful, with the only sound being the gentle lapping of the waves. (Göl berrak ve huzurluydu, tek ses dalgaların hafif hışıltısıydı.)
  8. The limpid honesty of his words was refreshing. (Sözlerindeki berrak dürüstlük, ferahlık vericiydi.)
  9. The limpid beauty of the artwork was striking. (Sanat eserinin berrak güzelliği etkileyiciydi.)
  10. The limpid wine was smooth and easy to drink. (Berrak şarap yumuşak ve kolay içimliydi.)
  11. The limpid night sky was perfect for stargazing. (Berrak gece gökyüzü yıldızları izlemek için mükemmeldi.)
  12. The limpid stream flowed gently through the forest. (Berrak akarsu, ormanın içinden nazikçe akıyordu.)
  13. The limpid glass of water quenched my thirst. (Berrak su bardağı, benim susuzluğumu giderdi.)
  14. The limpid air of the mountain was invigorating. (Dağların berrak havası canlandırıcıydı.)
  15. The limpid logic of his argument was undeniable. (Argümanının berrak mantığı, inkar edilemezdi.)
  16. The limpid purity of the snow was breathtaking. (Karın berrak saflığı, nefes kesiciydi.)
  17. The limpid notes of the guitar were soothing. (Gitarın berrak notaları rahatlatıcıydı.)
  18. The limpid writing style of the author was easy to read and understand. (Yazarın berrak yazı stili, okumak ve anlamak için kolaydı.)
  19. The limpid green color of the grass was vibrant and refreshing. (Çimenlerin berrak yeşil rengi canlı ve ferahlık ver
  1. The limpid silence in the room was deafening. (Odadaki berrak sessizlik, sağır ediciydi.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Göldeki berrak su o kadar temizdi ki, dibini görebilirdiniz.
  2. Onun berrak mavi gözleri, gördüğüm en güzel şeydi.
  3. Şarkıcının berrak sesi büyüleyiciydi.
  4. Cam berraktı ve herhangi bir leke veya çizik yoktu.
  5. Elmasın berraklığı büyüleyiciydi.
  6. Gökyüzü berrak maviydi ve göz kamaştırıcıydı.
  7. Göl berrak ve huzurluydu, tek ses dalgaların hafif hışıltısıydı.
  8. Sözlerindeki berrak dürüstlük, ferahlık vericiydi.
  9. Sanat eserinin berrak güzelliği etkileyiciydi.
  10. Berrak şarap yumuşak ve kolay içimliydi.
  11. Berrak gece gökyüzü yıldızları izlemek için mükemmeldi.
  12. Berrak akarsu, ormanın içinden nazikçe akıyordu.
  13. Berrak su bardağı, benim susuzluğumu giderdi.
  14. Dağların berrak havası canlandırıcıydı.
  15. Argümanının berrak mantığı, inkar edilemezdi.
  16. Karın berrak saflığı, nefes kesiciydi.
  17. Gitarın berrak notaları rahatlatıcıydı.
  18. Yazarın berrak yazı stili, okumak ve anlamak için kolaydı.
  19. Çimenlerin berrak yeşil rengi canlı ve ferahlık vericiydi.
  20. Odadaki berrak sessizlik, sağır ediciydi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.