Leverage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Leverage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Leverage İle İlgili Cümleler

Leverage kelimesi, bir şeyin etkisini artırmak, bir şeyden en iyi şekilde yararlanmak için kullanılan bir finans terimidir.

İşte leverage kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. Leverage can be a useful tool for increasing profits, but it also carries significant risks. (Leveraj, karlılığı artırmak için faydalı bir araç olabilir, ancak ciddi riskler de taşır.)
  2. He used leverage to lift the heavy box. (Ağır kutuyu kaldırmak için kaldıraç kullandı.)
  3. The company is trying to leverage its existing customer base to sell new products. (Şirket, mevcut müşteri tabanını yeni ürünler satmak için kullanmaya çalışıyor.)
  4. The investor used leverage to increase their return on investment. (Yatırımcı, yatırım getirisini artırmak için kaldıraç kullandı.)
  5. She decided to leverage her skills and experience to start her own business. (Kendine ait bir iş kurmak için beceri ve deneyimini kullanmaya karar verdi.)
  6. The athlete used leverage to jump over the hurdle. (Sporcu, engelin üzerinden atlamak için kaldıraç kullandı.)
  7. The company is trying to leverage technology to improve its efficiency. (Şirket, verimliliğini artırmak için teknolojiyi kullanmaya çalışıyor.)
  8. The bank is concerned about the high level of leverage in the financial system. (Banka, finansal sistemdeki yüksek kaldıraç seviyesinden endişe duyuyor.)
  9. He used leverage to pry open the locked door. (Kilitli kapıyı açmak için kaldıraç kullandı.)
  10. The company is looking to leverage its brand to expand into new markets. (Şirket, markasını kullanarak yeni pazarlara açılmayı hedefliyor.)
  11. The investor’s leverage position became too risky and they had to sell their shares. (Yatırımcının kaldıraç pozisyonu çok riskli hale geldi ve hisselerini satmak zorunda kaldı.)
  12. Leverage is a common strategy used by hedge funds to increase their returns. (Kaldıraç, hedge fonlarının getirilerini artırmak için yaygın bir stratejidir.)

  13. The company is hoping to leverage its partnerships to gain a competitive advantage. (Şirket, ortaklıklarını kullanarak rekabet avantajı elde etmeyi umuyor.)
  14. She used leverage to lift the heavy barbell. (Ağır barbell’ı kaldırmak için kaldıraç kullandı.)
  15. The CEO is looking for ways to leverage the company’s data to improve decision-making. (CEO, karar verme sürecini iyileştirmek için şirketin verilerini kullanmanın yollarını arıyor.)
  16. The company is using leverage to finance its expansion plans. (Şirket, genişleme planlarını finanse etmek için kaldıraç kullanıyor.)
  17. He was able to leverage his connections to land the job. (İşe alınmak için bağlantılarını kullanmayı başardı.)
  18. The entrepreneur used leverage to turn his small business into a successful venture. (Girişimci, küçük işletmesini başarılı bir girişime dönüştürmek için kaldıraç kullandı.)
  19. The company is hoping to leverage social media to increase its brand awareness. (Şirket, marka farkındalığını artırmak için sosyal medyayı kullanmayı umuyor.)
  20. The investor’s leverage position allowed them to make a significant profit. (Yatırımcının kaldıraç pozisyonu önemli bir kar elde etmelerine izin verdi.)
  21. The company is using leverage to negotiate better prices with its suppliers. (Şirket, tedarikçileriyle daha iyi fiyatlar için pazarlık yapmak için kaldıraç kullanıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.