Lengthy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lengthy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Lengthy” İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Lengthy” kelimesi Türkçede “uzun süren, uzun, ayrıntılı” gibi anlamlara gelir. İngilizce cümlelerde “lengthy” kelimesinin kullanımına örnekler aşağıdaki gibi verilebilir:

1. The lengthy meeting made everyone tired. (Uzun toplantı herkesi yordu.)
2. The article was too lengthy for me to finish. (Makale benim bitirmem için çok uzundu.)
3. He gave a lengthy explanation about the situation. (Durumla ilgili uzun bir açıklama yaptı.)
4. The trial has been very lengthy. (Dava oldukça uzun sürdü.)
5. She complained about the lengthy process of getting a visa. (Vize alım sürecinin uzunluğundan şikayetçi oldu.)
6. The lengthy contract required careful review. (Uzun sözleşme dikkatli bir şekilde incelenmeyi gerektiriyordu.)
7. The movie’s lengthy runtime made it hard to sit through. (Filmin uzun süresi oturup izlemeyi zorlaştırdı.)
8. The professor gave a lengthy lecture on the topic. (Profesör konuyla ilgili uzun bir ders verdi.)
9. The lengthy delay caused frustration among the passengers. (Uzun gecikme yolcular arasında hayal kırıklığı yarattı.)
10. The lengthy queue outside the store was discouraging. (Mağazanın dışında uzun kuyruk moral bozucuydu.)
11. The report contained a lengthy analysis of the company’s financials. (Rapor şirketin finansallarının uzun bir analizini içeriyordu.)
12. The lengthy commute to work was exhausting. (İşe uzun yolculuk yorucuydu.)
13. The lengthy discussion led to a breakthrough. (Uzun tartışma bir çığır açtı.)
14. The lengthy process of creating a business plan took months. (İş planı oluşturma süreci aylar aldı.)
15. The lengthy queue for tickets made us miss the beginning of the show. (Biletler için uzun kuyruk, gösterinin başlangıcını kaçırmamıza neden oldu.)
16. The lengthy negotiations finally resulted in a deal. (Uzun müzakereler sonunda bir anlaşma sağlandı.)
17. The lengthy report was filled with technical jargon. (Uzun rapor teknik jargonla doluydu.)
18. The lengthy vacation allowed us to fully relax. (Uzun tatil bize tamamen dinlenme imkanı sağladı.)
19. The lengthy construction project caused inconvenience for the nearby residents. (Uzun inşaat projesi yakındaki sakinler için rahatsızlık yarattı.)
20. The lengthy novel was a bestseller. (Uzun roman çok satanlar arasına girdi.)

21. The lengthy court case finally came to a conclusion. (Uzun mahkeme davası nihayet sonuçlandı.)
22. The lengthy process of writing a book required a lot of patience. (Bir kitap yazma süreci uzun bir sabır gerektirir.)
23. The lengthy speech by the politician was criticized for being boring. (Politikacının uzun konuşması sıkıcı olduğu için eleştirildi.)
24. The lengthy wait for the test results was nerve-wracking. (Test sonuçları için uzun bekleyiş sinir bozucuydu.)
25. The lengthy review of the product helped me make an informed decision. (Ürünün uzun incelemesi bilinçli bir karar vermemi sağladı.)
26. The lengthy journey to the top of the mountain was worth it for the stunning view. (Dağın zirvesine uzun bir yolculuk, harika manzara için buna değerdi.)
27. The lengthy biography provided insight into the artist’s life. (Uzun biyografi sanatçının hayatı hakkında fikir verdi.)
28. The lengthy process of rehabilitating the injured athlete was successful. (Yaralı sporcu için uzun bir rehabilitasyon süreci başarılı oldu.)
29. The lengthy list of requirements for the job was overwhelming. (İş için uzun gereksinim listesi baskılayıcıydı.)
30. The lengthy explanation of the scientific theory was difficult to understand. (Bilimsel teorinin uzun açıklaması anlamak zordu.)