Lemon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lemon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lemon (Limon) Nedir?

Lemon, turunçgiller ailesinden bir meyvedir ve oldukça ekşi bir tadı vardır. Yemeklerde, içeceklerde ve tatlılarda kullanılabilir. Ayrıca, limon suyu cilt bakımında ve temizlikte de yaygın olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The lemon juice adds a tangy flavor to the salad. (Limon suyu salataya ekşi bir tat katar.)
  2. Lemon trees require plenty of sunshine to grow properly. (Limon ağaçları doğru şekilde büyümek için bol miktarda güneşe ihtiyaç duyar.)
  3. We added a squeeze of lemon to the fish for extra flavor. (Balığa ekstra lezzet için biraz limon sıktık.)
  4. The cleaning solution is made with vinegar and lemon. (Temizlik solüsyonu sirke ve limon ile yapılır.)
  5. She likes to drink hot water with lemon every morning. (Her sabah sıcak suya limon eklemekten hoşlanır.)
  6. The bartender garnished the cocktail with a slice of lemon. (Barmen kokteyli bir dilim limonla süsledi.)
  7. The lemonade was too sour, so we added more sugar. (Limonata çok ekşiydi, bu yüzden daha fazla şeker ekledik.)
  8. The recipe calls for a tablespoon of grated lemon zest. (Tarif, rendelenmiş bir yemek kaşığı limon kabuğu rendesi istiyor.)
  9. She uses a mixture of lemon juice and baking soda to whiten her teeth. (Dişlerini beyazlatmak için limon suyu ve karbonat karışımı kullanır.)
  10. The room smelled fresh and clean after we used a lemon scented cleaner. (Limon kokulu bir temizleyici kullandıktan sonra oda taze ve temiz kokuyordu.)
  11. The marinade for the chicken includes lemon juice, olive oil, and garlic. (Tavuk marinadı, limon suyu, zeytinyağı ve sarımsak içerir.)
  12. She squeezed a lemon over the roasted vegetables for added flavor. (Ekstra lezzet için kızartılmış sebzelerin üzerine bir limon sıktı.)
  13. The waiter brought a glass of water with a slice of lemon on the side. (Garson

    kenarında bir dilim limon olan bir bardak su getirdi.)

  14. He made a face when he tasted the sour lemon candy. (Ekşi limonlu şeker tadına baktığında yüzünü buruşturdu.)
  15. The lemon tree in our backyard produces a lot of fruit every year. (Arka bahçedeki limon ağacı her yıl birçok meyve üretir.)
  16. She cut a lemon in half and squeezed it into her tea. (Bir limonu ikiye kesti ve çayına sıktı.)
  17. The bakery sells delicious lemon bars that are perfect for dessert. (Fırın lezzetli limonlu barlar satıyor, bunlar tatlı için mükemmel.)
  18. The lemon curd filling gives the cake a tangy and sweet flavor. (Limonlu kremalı dolgu, pastaya ekşi ve tatlı bir tat verir.)
  19. The recipe calls for a teaspoon of lemon juice. (Tarif, bir çay kaşığı limon suyu istiyor.)
  20. She rubbed a lemon wedge around the rim of the glass before pouring in the cocktail. (Kokteyli doldurmadan önce, bardağın kenarına bir limon dilimi sürdü.)
  21. He zested a lemon over the top of the pasta for added flavor. (Ekstra lezzet için, makarnanın üzerine bir limon kabuğu rendesi yaptı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.