Legwork İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Legwork İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Legwork

Türkçe Anlamı: Ayak işleri, dolaşma işleri, fiziksel çalışma

  1. I had to do all the legwork to get the project completed on time. (Projenin zamanında tamamlanması için tüm ayak işlerini yapmak zorunda kaldım.)
  2. She assigned me the legwork of finding the best deals in the market. (O, en iyi fırsatları bulma ayak işlerini bana atadı.)
  3. He relied on his assistant to do all the legwork for the upcoming conference. (Yaklaşan konferans için tüm ayak işlerini asistanına güvenerek yaptırdı.)
  4. The intern was given the legwork of organizing the files in the cabinet. (Stajyer, dolapta bulunan dosyaların düzenlenmesi ayak işlerini üstlendi.)
  5. The team divided the legwork of conducting research among themselves. (Ekip, araştırma yapma ayak işlerini aralarında paylaştı.)
  6. She appreciated the help of her friends in doing all the legwork for her wedding preparations. (Düğün hazırlıkları için tüm ayak işlerini arkadaşlarının yardımıyla yapması ona çok yardımcı oldu.)
  7. The company assigned a team of interns to do the legwork for the new product launch. (Yeni ürünün piyasaya sürülmesi için şirket, stajyer bir ekibi ayak işleri yapmak için görevlendirdi.)
  8. He decided to take a break and let his assistant do all the legwork for the day. (O, bir mola vererek asistanına tüm ayak işlerini yapmasına izin verdi.)
  9. She had to do all the legwork of convincing her parents to let her study abroad. (Yurt dışında eğitim alması için ailesini ikna etme ayak işlerini yapmak zorunda kaldı.)
  10. The team leader delegated the legwork of making the presentation to the newest member. (Yeni üye, sunumu yapma ayak işlerini ekibin liderine devretti.)
  11. He was grateful for his wife’s help in doing the legwork of packing for their vacation. (Tatilleri için bavul hazırlama ayak işlerini yapmasına yardımcı olduğu için karısına minnettar kaldı.)
  12. The company hired a consultant to do all the legwork of setting up their new office. (Şirket, yeni ofislerinin kurulumu için tüm ayak işlerini yapmak üzere bir danışman işe aldı.)
  13. He had to do all the legwork of researching the company before going for the interview. (Mülakata gitmeden önce şirketi araştırma ayak işlerini yapmak zorunda kaldı.)
  14. The team decided to divide the legwork of preparing for the presentation among themselves. (Sunum için hazırlık yapma ayak işlerini aralarında paylaşmaya karar verdiler.)
  15. She asked her assistant to do all the legwork of finding a suitable venue for the party. (Parti için uygun mekan bulma ayak işlerini as

istanına yaptırmayı istedi.)
16. He had to do all the legwork of gathering the necessary materials for the experiment. (Deney için gerekli malzemeleri toplama ayak işlerini yapmak zorunda kaldı.)

  1. The manager delegated the legwork of scheduling the meetings to his assistant. (Toplantıların zamanlaması ayak işlerini yöneticisi asistanına devretti.)
  2. She appreciated her team’s help in doing the legwork of setting up the charity event. (Hayır etkinliği düzenleme ayak işlerini takımının yardımıyla yapması ona çok yardımcı oldu.)
  3. The interns were given the legwork of conducting surveys for market research. (Pazar araştırması için anketler yapma ayak işleri stajyerlere verildi.)
  4. He had to do all the legwork of organizing the documents for the presentation. (Sunum için belgelerin düzenlenmesi ayak işlerini yapmak zorunda kaldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.