Lead İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lead İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lead

Lead kelimesi Türkçe’de “öncülük etmek”, “liderlik yapmak”, “yönetmek”, “önemli bir rol oynamak” anlamlarına gelir.

  1. As the team captain, she leads by example. (Takım kaptanı olarak, örnek davranışlar sergileyerek öncülük eder.)
  2. He was chosen to lead the new project. (Yeni proje için yönetmek üzere seçildi.)
  3. The teacher will lead the class discussion. (Öğretmen sınıf tartışmasını yönetecek.)
  4. She has been leading the company for ten years. (O, on yıldır şirketi yönetiyor.)
  5. The company’s success is due to the CEO’s strong leadership. (Şirketin başarısı CEO’nun güçlü liderliğine bağlıdır.)
  6. The general led the troops into battle. (General askerleri savaşa götürdü.)
  7. He led the way through the forest. (Ormanın içinden yol gösterdi.)
  8. She led the negotiations with the other company. (Diğer şirketle görüşmeleri yönetti.)
  9. The tour guide led us through the museum. (Rehber müzeyi gezdirdi.)
  10. He led the political campaign for the senator. (Senatörün siyasi kampanyasını yürüttü.)
  11. She leads a double life as a lawyer and a singer. (Avukat ve şarkıcı olarak çifte hayat sürer.)
  12. The conductor led the orchestra through the difficult piece. (Şef zor parçayı orkestra ile birlikte yönetti.)
  13. The coach leads the team through intense training. (Antrenör takımı yoğun antrenmanlarla yönlendirir.)
  14. The CEO led the company through a major reorganization. (CEO büyük bir yeniden yapılandırmayla şirketi yönetti.)
  15. The president led the country through a time of crisis. (Başkan ülkeyi kriz döneminden yönetti.)
  16. The teacher led the students in a discussion about the book. (Öğretmen öğrencileri kitap hakkında bir tartışmaya öncülük etti.)
  17. The CEO led the company to record profits last quarter. (CEO, şirketi geçen çeyrekte rekor kârlara götürdü.)
  18. She led the team to victory in the championship game. (Şampiyonluk maçında takımı zaferle yönlendirdi.)
  19. The manager led the team to complete the project on time. (Yönetici takımı proje zamanında tamamlamaya yönlendirdi.)
  20. He led the charge for equal rights for all people. (Tüm insanlar için eşit haklar için öncülük etti.)

Lead

  1. The CEO’s vision and leadership led to the company’s success. (CEO’nun vizyonu ve liderliği, şirketin başarısına yol açtı.)
  2. The experienced lawyer led the negotiations with the opposing counsel. (Deneyimli avukat, karşı tarafın avukatıyla görüşmeleri yönetti.)
  3. The project manager led the team in implementing new strategies. (Proje yöneticisi, yeni stratejilerin uygulanmasında takımı yönlendirdi.)
  4. The lead actor in the play received rave reviews for his performance. (Oyundaki başrol oyuncusu performansıyla övgü aldı.)
  5. The company’s commitment to sustainability is led by its CEO. (Şirketin sürdürülebilirlik taahhüdü CEO tarafından öncülük ediliyor.)
  6. The army captain led his platoon through a difficult terrain. (Ordu kaptanı, birliğini zorlu bir araziden geçirdi.)
  7. The coach’s leadership skills were instrumental in the team’s success. (Antrenörün liderlik becerileri, takımın başarısında önemli bir rol oynadı.)
  8. The lead scientist on the project presented their findings to the team. (Projenin lider bilim insanı bulgularını ekibe sunmuştur.)
  9. The manager led the company through a challenging period of transition. (Yönetici şirketi geçiş döneminde yönetti.)
  10. The political party’s new leader is expected to lead the party to victory in the upcoming elections. (Politik parti liderinin, önümüzdeki seçimlerde partiyi zaferle yönlendirmesi bekleniyor.)

Translation:

  1. CEO’nun vizyonu ve liderliği şirketin başarısına yol açtı.
  2. Karşı tarafın avukatıyla görüşmeleri yöneten deneyimli avukat.
  3. Proje yöneticisi, yeni stratejilerin uygulanmasında takımı yönlendirdi.
  4. Oyundaki başrol oyuncusu performansıyla övgü aldı.
  5. Şirketin sürdürülebilirlik taahhüdü CEO tarafından öncülük ediliyor.
  6. Ordu kaptanı, birliğini zorlu bir araziden geçirdi.
  7. Antrenörün liderlik becerileri, takımın başarısında önemli bir rol oynadı.
  8. Projenin lider bilim insanı bulgularını ekibe sundu.
  9. Yönetici şirketi geçiş döneminde yönetti.
  10. Politik parti liderinin, önümüzdeki seçimlerde partiyi zaferle yönlendirmesi bekleniyor.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.