Late İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Late İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Late” İle İlgili Cümleler

“Late” kelimesi Türkçe’de “geç” anlamına gelir. İngilizce cümlelerde sıklıkla kullanılır.

  1. She’s always late for work. (O, iş için her zaman geç kalır.)
  2. I’m sorry I’m late. (Geç kaldığım için üzgünüm.)
  3. The train is running late. (Tren gecikme yapıyor.)
  4. I don’t want to be late for my appointment. (Randevuma geç kalmak istemiyorum.)
  5. He was late for his flight. (Uçuşu için geç kaldı.)
  6. The bus was so late that I missed my class. (Otobüs çok geç geldi, sınıfımı kaçırdım.)
  7. Don’t be late for the meeting. (Toplantıya geç kalmayın.)
  8. I’m always late for dinner. (Akşam yemekleri için her zaman geç kalırım.)
  9. I’ll be late home tonight. (Bu gece eve geç kalacağım.)
  10. The restaurant was running late with our order. (Restoran siparişimizi geç getirdi.)
  11. She apologized for being late. (Geç kaldığı için özür diledi.)
  12. The deadline for the project is coming up and we can’t afford to be late. (Projenin son teslim tarihi yaklaşıyor ve geç kalmaya kıramayız.)
  13. We were late for the movie and missed the beginning. (Filme geç kaldık ve başlangıcını kaçırdık.)
  14. The party started late and ended early. (Parti geç başladı ve erken bitti.)
  15. He’s never late for his appointments. (Randevularına asla geç kalmaz.)
  16. I was late for my train and had to take the next one. (Trenim için geç kaldım ve sonraki treni almak zorunda kaldım.)
  17. The delivery was late and we had to reschedule. (Teslimat geç geldi ve yeniden planlamak zorunda kaldık.)
  18. The concert started late because of technical difficulties. (Konser teknik sorunlar nedeniyle geç başladı.)
  19. She stayed up late studying for her exam. (Sınavı için çalışırken geç kaldı.)
  20. The flight was delayed due to bad weather and arrived late. (Uçuş kötü hava koşulları nedeniyle gecikti ve geç geldi.)
  1. I’m always late to catch the bus. (Otobüsü yakalamak için her zaman geç kalırım.)
  2. The shop closed early and we arrived late. (Mağaza erken kapandı ve geç kaldık.)
  3. The restaurant was busy, so service was a bit late. (Restoran yoğundu, bu yüzden servis biraz geç oldu.)
  4. Don’t be late to submit your application. (Başvurunu teslim etmek için geç kalmayın.)
  5. I stayed up late watching movies last night. (Dün gece filmler izleyerek geç kaldım.)
  6. She’s never late for her dance classes. (Dans derslerine asla geç kalmaz.)
  7. The train was late and I missed my connecting train. (Tren gecikti ve bağlantı trenimi kaçırdım.)
  8. We were late to the party, but still had a great time. (Partiye geç kaldık ama yine de harika zaman geçirdik.)
  9. The concert ended late, so we didn’t get home until midnight. (Konser geç bitti, bu yüzden gece yarısına kadar eve gitmedik.)
  10. I woke up late and had to rush to get to work on time. (Geç uyandım ve zamanında işe yetişmek için koşmak zorunda kaldım.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.