Latch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
LATCH kelimesinin Türkçe Anlamı ve Açıklaması:
Latch, bir kapının veya kapağın kilitli veya kilitli olmayan durumuna geçiş yapabilen bir mekanizmadır. Latch, çoğunlukla kapıları, pencereleri ve mobilyaları açıp kapamak için kullanılır.
Örnek Cümleler:
-
Please make sure that the latch is properly closed before leaving the house.
(Türkçe: Lütfen evden çıkmadan önce lach’ın düzgün şekilde kapanmış olduğundan emin olun.) -
The baby gate has a safety latch to prevent children from opening it.
(Türkçe: Bebek kapısı, açmalarını önlemek için çocuklar için bir güvenlik mandalı bulunuyor.) -
He turned the latch and pushed open the door.
(Türkçe: Mandalı çevirdi ve kapıyı itti.) -
I can’t open this window because the latch is broken.
(Türkçe: Bu pencereyi açamıyorum çünkü mandalı kırılmış.) -
The garden gate is held shut with a simple latch.
(Türkçe: Bahçe kapısı basit bir mandalla kapatılır.) -
The horse stable door has a heavy-duty latch to keep the animals inside.
(Türkçe: At ahırı kapısı hayvanları içeride tutmak için ağır hizmet mandalı ile donatılmıştır.) -
She forgot to lock the latch on the chicken coop and the fox got in.
(Türkçe: Tavuk kümesindeki mandalı kilitlemeyi unuttu ve tilki içeri girdi.) -
I always use the latch to keep my suitcase securely closed during travel.
(Türkçe: Seyahat sırasında valizimi güvenli bir şekilde kapalı tutmak için her zaman mandal kullanırım.) -
The latch on the garden shed was rusty and hard to open.
(Türkçe: Bahçe kulübesindeki mandal paslıydı ve açması zordu.) -
She pushed down on the latch and pulled the door open.
(Türkçe: Mandala bastı ve kapıyı açtı.) -
The latch on the gate was so old it barely worked anymore.
(Türkçe: Kapıdaki mandal o kadar eskiydi ki neredeyse çalışmıyordu.) -
I heard the latch click shut behind me as I left the house.
(Türkçe: Evden ayrılırken arkamda mandalın tıklamasını duydum.) -
The wooden chest had a latch that was easy to open and close.
(Türkçe: Ahşap sandığın açıp kapatması kolay olan bir mandalı vardı.) -
The wind blew the gate open, but luckily the latch kept it from swinging too far.
(Türkçe: Rüzgar kapıyı açt
-
He struggled to get the latch to lock properly, but finally managed it.
(Türkçe: Mandalın doğru şekilde kilitlenmesi için uğraştı, ama sonunda başardı.) -
She reached up and unlatched the window, letting in the cool evening breeze.
(Türkçe: Serin akşam rüzgarını içeriye almak için yukarı doğru uzandı ve pencereyi mandalını çevirerek açtı.) -
The latch on the gate was so loose that it didn’t provide any real security.
(Türkçe: Kapıdaki mandal o kadar gevşekti ki gerçek bir güvenlik sağlamıyordu.) -
He installed a new latch on the shed door to keep out burglars.
(Türkçe: Hırsızların içeri girmesini engellemek için kulübe kapısına yeni bir mandal taktı.) -
The latch on the car trunk was stuck, so we had to use a crowbar to pry it open.
(Türkçe: Araba bagajındaki mandal sıkışmıştı, bu yüzden açmak için bir kırbaç kullanmak zorunda kaldık.) -
The latch on the gate was painted the same color as the fence, making it hard to see.
(Türkçe: Kapıdaki mandal çit ile aynı renge boyanmıştı, bu yüzden görülmesi zordu.)
Hemen Yorum Yaz