Laboring İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Laboring İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Laboring İle İlgili Cümleler

Laboring, çalışmak veya emek harcamak anlamına gelir. İşte laboring kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler:

1. She has been laboring in the garden all morning. (Tüm sabah bahçede çalışıyor.)
2. The factory workers were laboring overtime to meet the production deadline. (Fabrika işçileri, üretim deadline’ını karşılamak için fazla mesai yapıyorlardı.)
3. He is laboring under the misconception that success will come easily. (O, başarının kolayca geleceği yanılgısı altında çalışıyor.)
4. The artist labored for months on his latest masterpiece. (Sanatçı, son başyapıtı üzerinde aylarca çalıştı.)
5. The miners were laboring deep underground for hours. (Madenciler saatlerce derin yeraltında çalışıyorlardı.)
6. The construction crew labored through the night to finish the project on time. (İnşaat ekibi, projeyi zamanında bitirmek için gece boyunca çalıştı.)
7. She is laboring to complete her dissertation before the deadline. (O, deadline’dan önce tezini tamamlamak için çalışıyor.)
8. The farmers labored in the fields from sunrise to sunset. (Çiftçiler, güneş doğduğu andan gün batımına kadar tarlada çalışıyorlardı.)
9. He has been laboring over the details of the proposal for weeks. (O, önerinin detayları üzerinde haftalarca çalıştı.)
10. The artist labored over the shading in her painting. (Sanatçı, resmindeki gölgelendirme üzerinde uğraştı.)
11. The soldiers labored to build a shelter in the harsh weather conditions. (Askerler, zorlu hava koşullarında bir barınak inşa etmek için uğraştılar.)
12. The chef labored over the perfect recipe for months. (Şef, mükemmel tarif üzerinde aylarca uğraştı.)
13. The students labored over their final exams for weeks. (Öğrenciler, final sınavları için haftalarca uğraştılar.)
14. The team labored to come up with a solution to the problem. (Takım, soruna bir çözüm bulmak için uğraştı.)
15. The writer labored over the plot of her novel for months. (Yazar, romanının kurgusu üzerinde aylarca uğraştı.)
16. The volunteers labored to rebuild the community after the disaster. (Gönüllüler, felaketten sonra toplumu yeniden inşa etmek için uğraştılar.)
17. The artist labored over every brushstroke in the painting. (Sanatçı, resimdeki her fırça darbesi üzerinde uğraştı.)
18. The carpenter labored to create the perfect piece of furniture. (Marangoz, mükemmel bir mobilya parçası oluşturmak için uğraştı.)
19. The athletes labored through their training to prepare for the upcoming competition. (Sporcular, önüm

üzdeki yarışma için eğitimlerinde zorlandılar.)
20. The team of scientists labored to develop a new vaccine. (Bir grup bilim insanı, yeni bir aşı geliştirmek için uğraştılar.)

Laboring kelimesi, birçok farklı iş veya faaliyet için kullanılabilir. İngilizce cümlelerde laboring kelimesinin kullanımı, bir kişinin uzun süreli emek harcadığı veya zorlu bir iş yaptığı anlamını taşır.