Knout İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Knout İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Knout Nedir?

Knout, Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya’da kullanılan bir cezalandırma aracıdır. Genellikle sırt veya ayaklara vurularak ceza verilirdi.

Örnek Cümleler:

1. In the past, knout was used as a means of punishment in Russia. (Geçmişte, Rusya’da ceza aracı olarak knout kullanılırdı.)
2. The knout was a cruel tool of punishment that caused great pain to the victim. (Knout, kurbanına büyük acı veren zalim bir ceza aracıydı.)
3. The knout was a symbol of the brutal nature of the Russian regime. (Knout, Rus rejiminin zalim doğasının bir simgesiydi.)
4. Many prisoners died after being subjected to the knout. (Birçok mahkum, knout’a maruz kaldıktan sonra öldü.)
5. The use of the knout was banned in Russia in the late 19th century. (Knout kullanımı, 19. yüzyılın sonlarında Rusya’da yasaklandı.)
6. The knout was a reminder to the people of the power of the ruling class. (Knout, hükümet sınıfının gücünü halka hatırlatan bir araçtı.)
7. The sound of the knout striking flesh was terrifying. (Knout’un ete çarpmasının sesi korkunçtu.)
8. Some historians believe that the knout was used as a form of entertainment in some parts of Russia. (Bazı tarihçiler, knout’un Rusya’nın bazı bölgelerinde bir eğlence şekli olarak kullanıldığını düşünmektedir.)
9. The knout was often used to punish political dissidents. (Knout, siyasi muhalifleri cezalandırmak için sıkça kullanılırdı.)
10. The knout was a brutal tool of repression used by the Russian authorities. (Knout, Rus yetkilileri tarafından kullanılan zalim bir baskı aracıydı.)
11. The knout was feared by all those who opposed the Russian regime. (Knout, Rus rejimine karşı çıkan herkes tarafından korkulan bir araçtı.)
12. The knout was a symbol of the power and brutality of the Russian state. (Knout, Rus devletinin gücü ve zalimliğinin bir simgesiydi.)
13. The knout was often used as a means of extracting confessions from prisoners. (Knout, mahkumlardan itiraflarını çıkarmak için sıkça kullanılırdı.)
14. The knout was a reminder to the people of their place in society. (Knout, halka toplumda yerlerinin hatırlatılmasını sağlayan bir araçtı.)
15. The knout was a cruel and barbaric form of punishment. (Knout, zalim ve barbar bir ceza şekliydi.)
16. The knout was often used to suppress dissent and maintain order in Russia. (Knout, Rusya’da muhalefeti bastırmak ve düzeni sağlamak için sıkça kullanılırdı.)

17. The use of the knout was a clear indication of the lack of human rights in Russia. (Knout kullanımı, Rusya’da insan hakları eksikliğinin açık bir göstergesiydi.)
18. The knout was a terrifying weapon in the hands of the Russian authorities. (Knout, Rus yetkililerinin elinde korkunç bir silahtı.)
19. The knout was a cruel and unusual punishment that was condemned by many human rights activists. (Knout, birçok insan hakları aktivisti tarafından kınanan zalim ve alışılmamış bir ceza şekliydi.)
20. The knout was a relic of a bygone era, a reminder of the barbarism of the past. (Knout, geçmişin barbarlığını hatırlatan bir geçmiş kalıntısıydı.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah yazılmıştır.)