Knead İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Knead İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Knead İle İlgili Cümleler

Knead, Türkçe’de “yoğurmak” anlamına gelir. Bu kelimeyi cümle içinde kullanarak örnekler aşağıda verilmiştir:

1. I need to knead this dough for at least 10 minutes. (Bu hamuru en az 10 dakika yoğurmalıyım.)
2. She kneaded the clay into different shapes. (Kili farklı şekillere yoğurdu.)
3. The baker kneaded the bread dough until it was smooth. (Fırıncı ekmek hamurunu pürüzsüz olana kadar yoğurdu.)
4. I watched my grandmother knead the bread dough by hand. (Büyükannemi eliyle ekmek hamurunu yoğururken izledim.)
5. Kneading the muscles can help reduce soreness after a workout. (Kasları yoğurmak, antrenmandan sonra ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir.)
6. She likes to knead the stress ball when she feels anxious. (Gergin hissettiğinde stres topunu yoğurmayı seviyor.)
7. The masseuse kneaded my shoulders to relieve tension. (Masör, gerilimi azaltmak için omuzlarımı yoğurdu.)
8. You should knead the playdough before shaping it. (Hamuru şekillendirmeden önce yoğurmalısın.)
9. Kneading the clay helps remove air bubbles. (Kili yoğurmak, hava kabarcıklarını çıkarmaya yardımcı olur.)
10. My mom taught me how to knead the pizza dough. (Annem, pizza hamurunu nasıl yoğuracağımı öğretti.)
11. Kneading the dough by hand requires a lot of strength. (Hamuru el ile yoğurmak çok güç gerektirir.)
12. The bread won’t rise if you don’t knead the dough enough. (Hamuru yeterince yoğurmazsanız ekmek kabarmaz.)
13. You can use a mixer to knead the bread dough if you don’t want to do it by hand. (Elinizle yapmak istemezseniz, ekmek hamurunu karıştırıcı ile yoğurabilirsiniz.)
14. The massage therapist used different techniques to knead my muscles. (Masaj terapisti, kaslarımı yoğurmak için farklı teknikler kullandı.)
15. Kneading the clay can be therapeutic and calming. (Kili yoğurmak, terapötik ve sakinleştirici olabilir.)
16. He kneaded the knots in my back until they were gone. (Sırtımdaki düğümleri yok olana kadar yoğurdu.)
17. Kneading the dough evenly is important for baking a good loaf of bread. (Hamuru eşit olarak yoğurmak, iyi bir ekmeğin pişirilmesi için önemlidir.)
18. She kneaded the bread dough while singing to herself. (Kendi kendine şarkı söylerken ekmek hamurunu yoğurdu.)
19. Kneading the muscles can improve circulation and flexibility. (Kasları yoğurmak, d

olağanüstü işlevleri vardır; dolaşımı ve esnekliği artırabilir.)
20. I always find it relaxing to knead the dough for homemade pasta. (Ev yapımı makarna için hamuru yoğurmak rahatlatıcı bulurum.)

Bu cümlelerde “knead” kelimesi, farklı anlamlarda kullanılmıştır. Bazı cümlelerde hamur yoğurma işlemiyle ilgili iken, diğer cümlelerde kasların yoğurulması veya kilin şekillendirilmesiyle ilgilidir. Ayrıca, masaj ve terapi gibi aktivitelerde de kullanılmaktadır.