Kindred İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Kindred İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Kindred


Kindred, akrabalık anlamına gelen bir İngilizce kelime. Bir kişinin ailevi bağları ya da akrabaları ile olan ilişkisini ifade eder.

Örnek Cümleler:


1. I have a kindred spirit in my best friend. (En iyi arkadaşımda bir ruh eşi buldum.)
2. The two sisters are kindred spirits. (İki kız kardeş ruh ikizi gibidir.)
3. He felt a kindred connection with his grandfather. (Dedesiyle akrabalık bağı hissetti.)
4. The town was founded by a group of kindred settlers. (Kasaba, bir grup akraba yerleşimciler tarafından kuruldu.)
5. They are kindred souls who share a love for music. (Müzik sevgisi paylaşan ruh ikizi gibidirler.)
6. The family’s kindred ties are very strong. (Ailenin akrabalık bağları çok güçlüdür.)
7. She found kindred spirits at the writer’s workshop. (Yazar atölyesinde ruh ikizi buldu.)
8. They felt a kindred bond with the indigenous people they met. (Karşılaştıkları yerli halkla bir akrabalık bağı hissettiler.)
9. The two cousins have always had a kindred connection. (İki kuzen her zaman akrabalık bağı hissettiler.)
10. The book explores the kindred relationship between art and culture. (Kitap, sanat ve kültür arasındaki akrabalık ilişkisini keşfediyor.)
11. The family’s kindred heritage is deeply rooted in their culture. (Ailenin akrabalık mirası kültürlerinde köklü bir şekilde yerleşmiştir.)
12. The two brothers have a kindred love of sports. (İki kardeşin spor sevgisi akrabalık bağıdır.)
13. They discovered a kindred interest in history. (Tarihe karşı bir akrabalık ilgisi keşfettiler.)
14. The film explores the kindred bond between mother and child. (Film, anne ve çocuk arasındaki akrabalık bağını keşfediyor.)
15. The kindred spirits bonded over their shared love of travel. (Ruh ikizleri seyahat sevgilerini paylaşarak bağlandılar.)
16. They felt a kindred connection to the old church. (Eski kiliseye akrabalık bağı hissettiler.)
17. The two artists have a kindred approach to their work. (İki sanatçının işlerine akrabalık yaklaşımı vardır.)
18. The family’s kindred traditions have been passed down for generations. (Ailenin akrabalık gelenekleri nesiller boyunca aktarıldı.)
19. They shared a kindred sense of humor. (Mizah anlayışlarında bir akrabalık paylaştılar.)
20. The kindred spirits were drawn to each other from the moment they met. (Ruh ikizleri, tanıştıkları anda birbirlerine çekildiler.)

Türkçe Karşılıkları:


1. En iyi arkadaşımda bir ruh eşi buldum.
2. İki kız kardeş ruh ikizi gibidir.
3. Dedesiyle akrabalık bağı hissetti.
4. Kasaba, bir grup akraba yerleşimciler tarafından kuruldu.
5. Müzik sevgisi paylaşan ruh ikizi gibidirler.
6. Ailenin akrabalık bağları çok güçlüdür.
7. Yazar atölyesinde ruh ikizi buldu.
8. Karşılaştıkları yerli halkla bir akrabalık bağı hissettiler.
9. İki kuzen her zaman akrabalık bağı hissettiler.
10. Kitap, sanat ve kültür arasındaki akrabalık ilişkisini keşfediyor.
11. Ailenin akrabalık mirası kültürlerinde köklü bir şekilde yerleşmiştir.
12. İki kardeşin spor sevgisi akrabalık bağıdır.
13. Tarihe karşı bir akrabalık ilgisi keşfettiler.
14. Film, anne ve çocuk arasındaki akrabalık bağını keşfediyor.
15. Ruh ikizleri seyahat sevgilerini paylaşarak bağlandılar.
16. Eski kiliseye akrabalık bağı hissettiler.
17. İki sanatçının işlerine akrabalık yaklaşımı vardır.
18. Ailenin akrabalık gelenekleri nesiller boyunca aktarıldı.
19. Mizah anlayışlarında bir akrabalık paylaştılar.
20. Ruh ikizleri, tanıştıkları anda birbirlerine çekildiler.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.