Cobble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cobble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cobble Nedir?


Cobble, genellikle kare veya yuvarlak şekilli doğal taşlardan oluşan bir yüzey kaplama türüdür. Bu taşlar genellikle deniz kıyılarında bulunur ve birçok yerde yaya yolları, sokaklar ve meydanlar gibi alanlar için kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. The path was paved with cobblestones. (İngilizce: Yol, kaldırım taşları ile döşenmişti.)
2. The house had a cobblestone driveway. (İngilizce: Evde, kaldırım taşlarından yapılmış bir otopark vardı.)
3. He stumbled on a loose cobblestone. (İngilizce: Kaygan bir kaldırım taşı üzerinde tökezledi.)
4. The town square was covered in cobblestones. (İngilizce: Şehir meydanı, kaldırım taşları ile kaplıydı.)
5. The sound of horse hooves on the cobblestones echoed through the street. (İngilizce: Atların ayak sesleri, kaldırım taşları üzerinde yankılandı.)
6. The old town was full of winding cobblestone streets. (İngilizce: Eski şehir, kıvrımlı kaldırım taşı sokaklarıyla doluydu.)
7. The cobblestones were slippery in the rain. (İngilizce: Kaldırım taşları yağmurda kaygandı.)
8. The city spent a lot of money repairing the cobblestone roads. (İngilizce: Şehir, kaldırım taşı yollarını tamir etmek için çok para harcadı.)
9. The car bounced over the rough cobblestone road. (İngilizce: Araba, pürüzlü kaldırım taşı yolunda zıpladı.)
10. She loved the charm of the cobblestone streets in the historic district. (İngilizce: Tarihi bölgedeki kaldırım taşı sokaklarının çekiciliğini sevdi.)
11. The hotel courtyard was paved with cobblestones. (İngilizce: Otel avlusu, kaldırım taşlarıyla döşenmişti.)
12. The runners had to navigate the cobblestone path during the race. (İngilizce: Koşucular, yarış sırasında kaldırım taşı yolunda ilerlemek zorunda kaldılar.)
13. The bike tires struggled to grip the uneven cobblestone road. (İngilizce: Bisiklet lastikleri, eşit olmayan kaldırım taşı yolda kavramakta zorlandı.)
14. The cobblestone wall was a beautiful feature of the garden. (İngilizce: Kaldırım taşı

duvar, bahçenin güzel bir özelliğiydi.)
15. The narrow alley was paved with old, worn cobblestones. (İngilizce: Dar sokak, eski, yıpranmış kaldırım taşlarıyla döşenmişti.)

  1. The castle courtyard was surrounded by high cobblestone walls. (İngilizce: Kale avlusu, yüksek kaldırım taşı duvarları ile çevriliydi.)
  2. The town’s historic district was known for its picturesque cobblestone streets. (İngilizce: Şehrin tarihi bölgesi, resim-perdeleri gibi kaldırım taşı sokaklarıyla tanınırdı.)
  3. The restaurant had a cozy outdoor seating area on the cobblestone patio. (İngilizce: Restoranın kaldırım taşı avlusunda, hoş bir dış mekan oturma alanı vardı.)
  4. The heavy rain caused the cobblestones to become slick and dangerous. (İngilizce: Şiddetli yağmur, kaldırım taşlarının kaygan ve tehlikeli hale gelmesine neden oldu.)
  5. The artist painted a beautiful scene of a cobblestone street in Paris. (İngilizce: Sanatçı, Paris’teki güzel bir kaldırım taşı sokağı manzarasını resmetti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.