Kerfuffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Kerfuffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Kerfuffle Nedir?

Kerfuffle, İngilizce kökenli bir kelime olup “küçük bir tartışma veya kargaşa” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The whole kerfuffle could have been avoided if you had just apologized. (Tüm kargaşa, sadece özür dileseydin önlenirdi.)
  2. I can’t believe this kerfuffle started over something so trivial. (Bu küçük tartışmanın böyle bir şey yüzünden başladığına inanamıyorum.)
  3. The kerfuffle between the two coworkers was causing tension in the office. (İki iş arkadaşı arasındaki kargaşa ofiste gerilime neden oluyordu.)
  4. The kerfuffle at the concert led to several people getting injured. (Konserdeki kargaşa birkaç kişinin yaralanmasına neden oldu.)
  5. I don’t want to get involved in this kerfuffle between you and your friend. (Senin ve arkadaşın arasındaki bu kargaşaya karışmak istemiyorum.)
  6. The media blew the whole kerfuffle out of proportion. (Medya tüm kargaşayı abarttı.)
  7. The kerfuffle over the new policy caused a lot of confusion among employees. (Yeni politikaya karşı çıkan kargaşa, çalışanlar arasında büyük bir karışıklığa neden oldu.)
  8. The politicians were trying to downplay the kerfuffle to avoid losing votes. (Politikacılar, oylarını kaybetmekten kaçınmak için kargaşayı küçümsemeye çalışıyorlardı.)
  9. The kerfuffle in the restaurant caused us to leave before we even ordered. (Restorandaki kargaşa bizi sipariş bile vermeden çıkmaya sebep oldu.)
  10. The kerfuffle between the two neighbors was getting out of hand. (İki komşu arasındaki kargaşa kontrolden çıkıyordu.)
  11. The whole kerfuffle was just a misunderstanding that could have been easily resolved. (Tüm kargaşa sadece kolayca çözülebilecek bir yanlış anlama idi.)
  12. I wish you wouldn’t create a kerfuffle every time we go out to eat. (Uzakta yemek yediğimiz her seferinde kargaşa yaratmanı istemiyorum.)
  13. The kerfuffle between the two sports teams led to a brawl on the field. (İki spor takımı arasındaki kargaşa, sahada bir kavgaya neden oldu.)
  14. The whole kerfuffle was just a distraction from the real issue at hand. (Tüm kargaşa, asıl meseleden dikkati çekmek için sadece bir oyalamaydı.)
  15. The kerfuffle over the new dress code was causing a lot of stress for the employees. (Yeni elbise koduna karşı çıkan kargaşa, çalışanlar için büyük bir stres kaynağıydı.)
  16. The kerfuffle at the airport delayed our flight by several hours. (Havaalan

daki kargaşa, uçuşumuzun birkaç saat gecikmesine neden oldu.)
17. The kerfuffle between the two political parties was causing a lot of tension in the country. (İki siyasi parti arasındaki kargaşa, ülkede büyük bir gerilime neden oluyordu.)

  1. I don’t understand why you’re making such a kerfuffle over a simple mistake. (Basit bir hatadan dolayı neden bu kadar kargaşa yaratıyorsun anlamıyorum.)
  2. The whole kerfuffle started when one of the players made a rude comment to the referee. (Tüm kargaşa, oyunculardan birinin hakeme kaba bir yorum yapmasıyla başladı.)
  3. I hope the kerfuffle between us doesn’t affect our friendship. (Aramızdaki kargaşanın dostluğumuzu etkilemesini ummuyorum.)

(Tüm İngilizce cümleler kalın ve mavi renkli olarak yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.