Jurisdictional İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jurisdictional İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jurisdictional

Jurisdictional, kelime anlamı olarak yargı yetkisi ile ilgili anlamına gelir. Bu kelime cümle içinde sıklıkla hukuk ve yargı alanlarında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. Jurisdictional disputes between states can be difficult to resolve. (Devletler arasındaki yargı yetkisi ihtilafları çözülmekte zor olabilir.)

  2. The court had to decide whether it had jurisdictional authority in the case. (Mahkeme, davada yargı yetkisi yetkisi olup olmadığına karar vermek zorundaydı.)

  3. The jurisdictional boundaries of the city are clearly defined. (Şehrin yargı yetki sınırları net bir şekilde belirlenmiştir.)

  4. The dispute was outside the jurisdictional limits of the court. (Dava mahkemenin yargı yetki sınırlarının dışındaydı.)

  5. The case was transferred to a court with jurisdictional authority over the matter. (Dava, konuyla ilgili yargı yetkisine sahip olan bir mahkemeye devredildi.)

  6. The company operates within the jurisdictional boundaries of the state. (Şirket, eyaletin yargı yetki sınırları içinde faaliyet göstermektedir.)

  7. The court’s jurisdictional authority was challenged by the defendant. (Sanık, mahkemenin yargı yetki yetkisini sorguladı.)

  8. The jurisdictional issue was resolved through mediation. (Yargı yetkisi sorunu arabuluculuk yoluyla çözüldü.)

  9. The case fell outside the jurisdictional authority of the federal court. (Dava, federal mahkemenin yargı yetki sınırlarının dışındaydı.)

  10. The dispute was settled within the jurisdictional limits of the state court. (Anlaşmazlık, eyalet mahkemesinin yargı yetki sınırları içinde çözüldü.)

  11. The jurisdictional boundaries of the county were expanded. (İlçenin yargı yetki sınırları genişletildi.)

  12. The court lacked jurisdictional authority to hear the case. (Mahkeme, davanın görülebilmesi için yargı yetkisi yetkisine sahip değildi.)

  13. The dispute involved a

style=”color:blue; font-weight:bold;”>jurisdictional issue that needed to be resolved before the case could proceed. (Anlaşmazlık, dava devam etmeden önce çözümlenmesi gereken bir yargı yetkisi sorununu içeriyordu.)

  1. The case was within the jurisdictional limits of the municipal court. (Dava, belediye mahkemesinin yargı yetki sınırları içindeydi.)

  2. The dispute was referred to an arbitrator to determine the jurisdictional boundaries of the case. (Anlaşmazlık, davanın yargı yetki sınırlarını belirlemek için bir hakeme yönlendirildi.)

  3. The company was sued for operating outside the jurisdictional boundaries of the state. (Şirket, eyaletin yargı yetki sınırlarının dışında faaliyet gösterdiği için dava edildi.)

  4. The court’s jurisdictional authority was upheld by the higher court. (Yüksek mahkeme, mahkemenin yargı yetki yetkisini onayladı.)

  5. The dispute fell within the jurisdictional authority of the federal government. (Anlaşmazlık, federal hükümetin yargı yetki sınırları içindeydi.)

  6. The case was dismissed due to a lack of jurisdictional authority. (Dava, yargı yetkisi yetkisi olmadığı için reddedildi.)

  7. The dispute involved jurisdictional issues that needed to be resolved before any legal action could be taken. (Anlaşmazlık, herhangi bir yasal işlem yapmadan önce çözümlenmesi gereken yargı yetkisi sorunlarını içeriyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.