Climate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Climate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Climate

Climate, “iklim” anlamına gelir. Bir bölgenin uzun süreli hava durumu koşullarının ortalamasıdır.

  1. Climate change is a serious problem that needs to be addressed immediately. (İklim değişikliği, hemen ele alınması gereken ciddi bir sorundur.)
  2. The climate in this area is perfect for growing grapes. (Bu bölgedeki iklim üzüm yetiştirmek için mükemmel.)
  3. Scientists predict that if we don’t take action soon, the climate will continue to warm up. (Bilim adamları, yakın zamanda bir eylem almazsak, iklimin ısınmaya devam edeceğini öngörüyorlar.)
  4. The climate in this city is very humid during the summer months. (Bu şehirde yaz aylarında iklim çok nemli.)
  5. Many people are concerned about how climate change will affect their lives in the future. (Birçok insan, iklim değişikliğinin gelecekte hayatlarını nasıl etkileyeceği konusunda endişeli.)
  6. The climate in this region is very dry, making it difficult for crops to grow. (Bu bölgedeki iklim çok kuru olduğundan, tarım yapmak zorlaşıyor.)
  7. The government is taking steps to reduce carbon emissions in order to mitigate the effects of climate change. (Hükümet, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için karbon emisyonlarını azaltmak için adımlar atıyor.)
  8. The climate in this area is unpredictable and can change rapidly. (Bu bölgedeki iklim tahmin edilemez ve hızlı bir şekilde değişebilir.)
  9. The effects of climate change are already being felt in many parts of the world. (Dünya’nın birçok yerinde iklim değişikliğinin etkileri hissediliyor.)
  10. The climate in this area is mild and comfortable throughout the year. (Bu bölgedeki iklim yıl boyunca ılıman ve rahat.)
  11. There are many factors that contribute to changes in the climate, including human activity. (İnsan faaliyetleri de dahil olmak üzere,
  12. The effects of climate change are visible in the melting of polar ice caps. (Kutup buzullarının erimesinde iklim değişikliğinin etkileri görülebiliyor.)
  13. The climate of this area is characterized by long, hot summers and mild winters. (Bu bölgenin iklimi uzun, sıcak yazları ve ılıman kışlarıyla karakterize ediliyor.)
  14. Many animals are struggling to adapt to the changing climate conditions. (Birçok hayvan, değişen iklim koşullarına uyum sağlamakta zorlanıyor.)
  15. The climate in this part of the country is very different from that in the north. (Bu ülkenin bu bölgesindeki iklim, kuzeydeki iklimden çok farklı.)
  16. Rising sea levels are one of the most significant impacts of climate change. (Yükselen deniz seviyeleri, iklim değişikliğinin en önemli etkilerinden biridir.)
  17. The climate in this region is ideal for growing citrus fruits. (Bu bölgedeki iklim narenciye üretimi için ideal.)
  18. We need to take action to reduce our carbon footprint and mitigate the effects of climate change. (Karbon ayak izimizi azaltmak ve iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için harekete geçmeliyiz.)
  19. The climate in this area is very harsh, with extreme temperatures and little rainfall. (Bu bölgedeki iklim aşırı sıcaklıklar ve az yağış ile çok sert.)
  20. The climate crisis requires urgent action to reduce greenhouse gas emissions and transition to renewable energy sources. ( İklim krizi, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmak için acil harekete ihtiyaç duyuyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.