Judgment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Judgment kelimesinin Türkçe anlamı:
Judgment, bir durum veya kişi hakkında karar verme eylemidir. Ayrıca, bir kişinin değerlendirme yapması, bir fikir veya düşünce hakkında karar vermesi anlamında da kullanılabilir.
Örnek cümleler:
- She showed good judgment in choosing her friends. (Arkadaşlarını seçerken iyi bir değerlendirme gösterdi.)
- He is quick to pass judgment on others. (Başkaları hakkında hızlı bir şekilde yargıya varır.)
- The court’s judgment was final. (Mahkemenin kararı kesindi.)
- She made a fair judgment based on the evidence presented. (Sunulan kanıtlara dayanarak adil bir karar verdi.)
- I reserve judgment until I have all the facts. (Tüm gerçekleri öğrenene kadar yargılama yapmayı saklıyorum.)
- His judgment was clouded by his emotions. (Duyguları tarafından kararı bulanıktı.)
- The company’s judgment proved to be correct. (Şirketin kararı doğru çıktı.)
- You shouldn’t judge a book by its cover. (Bir kitabı kapağına göre yargılamamalısın.)
- The teacher’s judgment of the student’s work was harsh. (Öğretmenin öğrencinin çalışmasına yönelik yargısı sertti.)
- He showed poor judgment in his choice of words. (Sözcük seçiminde kötü bir değerlendirme gösterdi.)
- She passed judgment on the situation without fully understanding it. (Durumu tam olarak anlamadan yargılama yaptı.)
- The judge’s judgment was based on the law. (Hakimin kararı yasaya dayanıyordu.)
- The company’s judgment was influenced by financial considerations. (Şirketin kararı finansal düşüncelere göre etkilendi.)
- He showed good judgment in deciding to quit his job. (İşinden ayrılmaya karar verirken iyi bir değerlendirme gösterdi.)
- The student’s poor judgment led to a failing grade. (Öğrencinin kötü değerlendirmesi başarısızlıkla sonuçlandı.)
- The politician’s judgment was questioned after he made a controversial statement. (Politikacının tartışmalı bir açıklama yapmasının ardından değerlendirmesi sorgulandı.)
- I trust her judgment on this matter. (Bu konuda onun değerlendirmesine güveniyorum.)
- The company’s judgment was proven wrong when the project failed. (Proje başarısız olduğunda şirketin kararı yanlış çıktı.)
- The doctor’s judgment was critical in saving the patient’s life. (Doktorun değerlendirmesi, hastanın hayatını kurtarmada kritikti.)
- It’s not my place to pass judgment on their relationship. (İlişkilerine yargılamak benim yerim değil.)
Türkçe kar
şılıkları:
- Arkadaşlarını seçerken iyi bir değerlendirme gösterdi.
- Başkaları hakkında hızlı bir şekilde yargıya varır.
- Mahkemenin kararı kesindi.
- Sunulan kanıtlara dayanarak adil bir karar verdi.
- Tüm gerçekleri öğrenene kadar yargılama yapmayı saklıyorum.
- Duyguları tarafından kararı bulanıktı.
- Şirketin kararı doğru çıktı.
- Bir kitabı kapağına göre yargılamamalısın.
- Öğretmenin öğrencinin çalışmasına yönelik yargısı sertti.
- Sözcük seçiminde kötü bir değerlendirme gösterdi.
- Durumu tam olarak anlamadan yargılama yaptı.
- Hakimin kararı yasaya dayanıyordu.
- Şirketin kararı finansal düşüncelere göre etkilendi.
- İşinden ayrılmaya karar verirken iyi bir değerlendirme gösterdi.
- Öğrencinin kötü değerlendirmesi başarısızlıkla sonuçlandı.
- Politikacının tartışmalı bir açıklama yapmasının ardından değerlendirmesi sorgulandı.
- Bu konuda onun değerlendirmesine güveniyorum.
- Proje başarısız olduğunda şirketin kararı yanlış çıktı.
- Doktorun değerlendirmesi, hastanın hayatını kurtarmada kritikti.
- İlişkilerine yargılamak benim yerim değil.
Hemen Yorum Yaz