Joyous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Joyous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Joyous (sevinçli) İle İlgili Cümleler

Joyous kelimesi, sevinçli, neşeli ve coşkulu anlamlarına gelmektedir. İşte Joyous kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımı için örnek cümleler:

1. I had a joyous feeling when I received the news of my promotion. (Terfimle ilgili haberi aldığımda sevinçli bir hissiyatım vardı.)
2. The party was joyous and lively. (Parti neşeli ve canlıydı.)
3. The joyous melody of the song made everyone dance. (Şarkının neşeli melodisi herkesi dans ettirdi.)
4. The joyous occasion was celebrated with a big feast. (Sevinçli gün büyük bir ziyafetle kutlandı.)
5. We had a joyous reunion with our old friends. (Eski arkadaşlarımızla sevinçli bir şekilde yeniden bir araya geldik.)
6. The joyous news spread quickly throughout the village. (Sevinçli haber hızla köye yayıldı.)
7. The joyous expression on her face was priceless. (Yüzündeki sevinç ifadesi paha biçilmezdi.)
8. It was a joyous moment when the baby took her first steps. (Bebek ilk adımını attığında sevinçli bir an yaşandı.)
9. The joyous laughter of the children filled the playground. (Çocukların sevinçli kahkahaları oyun parkını doldurdu.)
10. The joyous atmosphere of the wedding made it a memorable day. (Düğünün sevinçli atmosferi onu unutulmaz bir gün yaptı.)
11. The joyous energy of the crowd was contagious. (Kalabalığın sevinçli enerjisi bulaşıcıydı.)
12. The joyous holiday season is a time for giving and sharing. (Sevinçli tatil sezonu, verme ve paylaşma zamanıdır.)
13. The joyous news of their engagement was greeted with cheers. (Nişanlandıkları sevinçli haber alkışlarla karşılandı.)
14. The joyous feeling of accomplishment after finishing a project is indescribable. (Bir projeyi tamamladıktan sonra yaşanan sevinçli his tarifsizdir.)
15. The joyous smiles on the faces of the elderly couple melted our hearts. (Yaşlı çiftin yüzlerindeki sevinçli gülümsemeler yüreklerimizi ısıttı.)
16. The joyous anticipation of the concert was palpable. (Konserin sevinçli heyecanı hissedilirdi.)
17. The joyous cheers of the fans filled the stadium. (Taraftarların sevinçli çığlıkları stadyumu doldurdu.)
18. The joyous holiday decorations made the town feel magical. (Sevinçli tatil süslemeleri kasabayı sihirli bir yer haline getirdi.)
19. The joyous moment of seeing his daughter walk down the aisle on her wedding day was a proud one for the father. (Kızının düğün günü koridor boyunca yürürken

babası için gurur verici bir sevinçli andı.)
20. The joyous colors of the sunset painted the sky with beauty. (Gün batımının sevinçli renkleri gökyüzünü güzellikle boyadı.)

Bu cümlelerle Joyous kelimesinin İngilizce kullanımlarını öğrenebilirsiniz. Bu kelimenin anlamı neşeli ve sevinçli olduğu için, bu kelimelerle ilgili cümleler kullanarak pozitif bir dil oluşturabilirsiniz.