Jollity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jollity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jollity (neşe, şenlik)

Jollity kelimesi, neşe, keyif, coşku ve şenlik anlamlarına gelir. Bu kelime, özellikle kutlamalar, partiler ve eğlenceli aktiviteler gibi durumlarda kullanılır.

İşte jollity kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. We had a lot of jollity at the New Year’s Eve party. (Yılbaşı partisinde çok eğlendik.)
2. The children were full of jollity at the carnival. (Çocuklar karnavaldaki eğlenceden doluydular.)
3. The atmosphere in the room was filled with jollity and laughter. (Odadaki atmosfer neşe ve kahkahalarla doluydu.)
4. The wedding reception was a scene of jollity and celebration. (Düğün resepsiyonu neşe ve kutlamalarla doluydu.)
5. His jollity and good humor were infectious. (Onun neşesi ve iyi huyları bulaşıcıydı.)
6. The festival was a week-long jollity of music, dance, and food. (Festival, müzik, dans ve yemeklerle dolu bir haftalık bir şenlikti.)
7. The group of friends enjoyed the jollity of a night out on the town. (Arkadaş grubu, şehirde gece geçirmenin neşesini yaşadı.)
8. The jollity of the Christmas season put everyone in a festive mood. (Noel mevsiminin neşesi herkesi kutlama moduna soktu.)
9. The beach party was filled with jollity and excitement. (Plaj partisi neşe ve heyecanla doluydu.)
10. His sense of humor added to the jollity of the gathering. (Onun mizah anlayışı toplanmanın neşesine katkıda bulundu.)
11. The jollity of the fair brought smiles to everyone’s faces. (Fuarın neşesi herkesin yüzüne gülücükler getirdi.)
12. The jollity of the game was infectious, and soon everyone was laughing. (Oyunun neşesi bulaşıcıydı ve yakında herkes gülmeye başladı.)
13. The jollity of the parade filled the streets with music and color. (Geçit töreninin neşesi, sokakları müzik ve renklerle doldurdu.)
14. The lively music added to the jollity of the party. (Canlı müzik partiye neşe kattı.)
15. The jollity of the summer camp was contagious, and the kids had a blast. (Yaz kampının neşesi bulaşıcıydı ve çocuklar eğlenceli vakit geçirdiler.)
16. The jollity of the group was evident from their laughter and smiles. (Grubun neşesi, kahkahaları ve gülücükleriyle belirgindi.)
17. The jollity of the occasion was enhanced by the festive decorations. (Kutlama için yapılan süslemeler, olayın neşesini arttırdı.)
18. The jollity

of the festival was contagious, and everyone joined in the celebrations. (Festivalin neşesi bulaşıcıydı ve herkes kutlamalara katıldı.)
19. The jollity of the reunion brought back fond memories for everyone. (Buluşmanın neşesi herkes için güzel anıları geri getirdi.)

20. The jollity of the evening was heightened by the delicious food and wine. (Akşamın neşesi, lezzetli yemek ve şarap ile arttı.)

(Türkçe çeviriler kalın yazılmıştır.)