Jitters İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jitters İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jitters Nedir?

Jitters, “sinirlerin bozulması” veya “heyecanlanma” anlamına gelen bir kelime olarak kullanılır. Özellikle stres, endişe veya korku gibi nedenlerle oluşan bir durumu ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. I have the jitters before my job interview. (İş görüşmem öncesinde heyecanlanıyorum.)
2. She always gets the jitters before a performance. (Her zaman performans öncesi sinirlerinin bozulmasına neden olur.)
3. The thought of speaking in public gives me the jitters. (Toplu konuşma yapmak beni heyecanlandırır.)
4. He tried to calm his jitters with deep breathing. (Derin nefes alarak sinirlerini sakinleştirmeye çalıştı.)
5. The jitters in his hands made it difficult for him to write. (Elindeki sinirler onun yazmasını zorlaştırdı.)
6. She couldn’t shake off her jitters before the big game. (Büyük maç öncesi sinirlerini atlatamadı.)
7. His jitters caused him to fumble his lines during the play. (Sinirleri onun oyun sırasında hatasını yapmasına neden oldu.)
8. The jitters she experienced before the exam affected her performance. (Sınav öncesi yaşadığı heyecan, performansını etkiledi.)
9. The jitters in her voice gave away her nervousness. (Sesindeki heyecan, sinirli olduğunu ele verdi.)
10. He couldn’t hide his jitters during the important meeting. (Önemli toplantı sırasında sinirlerini saklayamadı.)
11. The jitters caused her to spill her coffee on her dress. (Heyecanı, kahvesini elbisesine dökmesine neden oldu.)
12. He always gets the jitters before flying. (Uçakla seyahat öncesi her zaman heyecanlanır.)
13. The jitters made it difficult for him to concentrate on his work. (Sinirleri, işine odaklanmasını zorlaştırdı.)
14. The jitters in his stomach made him feel nauseous. (Midesindeki sinirler, onu mide bulantısı hissettirdi.)
15. She tried to calm her jitters by listening to soothing music. (Sakinleştirici müzik dinleyerek sinirlerini sakinleştirmeye çalıştı.)
16. His jitters caused him to miss his cue on stage. (Sinirleri, sahnede ipucunu kaçırmasına neden oldu.)
17. The jitters in her hands made it difficult for her to pour the tea. (Elindeki sinirler, çay dökmeyi zorlaştırdı.)
18. He was able to overcome his jitters and deliver a great speech. (Heyecanını yenerek harika bir konuşma yaptı.)
19. The jitters she felt before the surgery were understandable. (Ameliyat öncesi hissettiği heyecan anlaşılabilir.)
20. The jitters he experienced during the horror movie were intense

  1. The jitters she had before meeting her crush were overwhelming.
  2. His jitters were visible through his shaky hands and fast heart rate.
  3. She tried to mask her jitters with a smile, but her friends could tell she was nervous.
  4. The jitters he felt before proposing to his girlfriend were nerve-wracking.
  5. She had the jitters before her first solo performance, but it turned out to be amazing.
  6. His jitters caused him to forget his lines during the speech.
  7. She had the jitters before her first date with him, but they ended up having a great time.
  8. The jitters he had before the big game affected his performance.
  9. She tried to shake off her jitters by taking deep breaths and stretching.
  10. His jitters turned into excitement as he stepped onto the stage.

Türkçe Karşılıklar:

1. İş görüşmesi öncesi heyecan
2. Performans öncesi sinirlerin bozulması
3. Toplu konuşma yapmakta heyecanlanma
4. Derin nefes alarak sinirlerini sakinleştirmeye çalışmak
5. Sinirlerin elde titreme yapması
6. Sinirlerden dolayı heyecanını atlatamama
7. Oyun sırasında hatayapma
8. Sınav öncesi heyecanın performansı etkilemesi
9. Sesindeki heyecan, sinirli olduğunu ele verme
10. Önemli toplantı sırasında heyecanlanma
11. Heyecanın kazaya neden olması
12. Uçakla seyahat öncesi heyecanlanma
13. İşine odaklanmada zorlanma
14. Midesindeki sinirlerin mide bulantısı yapması
15. Sakinleştirici müzik dinleyerek sinirlerin sakinleştirmeye çalışmak
16. Sahnedeki ipucunu kaçırma
17. Ellerindeki sinirlerin çay dökmeyi zorlaştırması
18. Heyecanını yenerek harika bir konuşma yapma
19. Ameliyat öncesi heyecan
20. Korku filmi sırasında hissedilen yoğun heyecan
21. Birine karşı heyecanlanmak
22. Sinirlerinin sallanan elleri ve hızlı kalp atışlarıyla gözle görülür olması
23. Gülümsemeyle heyecanı gizlemeye çalışmak ancak arkadaşlarının sinirli olduğunu anlaması
24. Kız arkadaşına evlenme teklifi öncesi heyecan
25. İlk solo performans öncesi hissedilen heyecan ama sonunda harika geçmesi
26. Konuşma sırasında hatırlanmayan cümleler
27. İlk buluşma öncesi heyecan ama sonunda harika vakit geçirmeleri
28. Büyük maç öncesi heyecanın performansı etkilemesi
29. Derin nefes alarak ve esneme yaparak sinirleri atlatma denemesi
30. Heyecanın heyecana dönüşmes

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.