Civic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Civic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Civic İle İlgili Cümleler

Civic, İngilizce “civic” kelimesinin Türkçe karşılığıdır ve “şehirsel” anlamına gelir. Aşağıda, “civic” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle yer almaktadır:

1. Civic organizations play a crucial role in addressing community needs. (Şehirsel kuruluşlar, toplum ihtiyaçlarını karşılamada hayati bir rol oynarlar.)
2. The city council is responsible for civic services such as trash collection and street cleaning. (Belediye meclisi, çöp toplama ve sokak temizliği gibi şehirsel hizmetlerden sorumludur.)
3. The civic center hosts many events and activities for the community. (Şehir merkezi, toplum için birçok etkinliğe ve faaliyete ev sahipliği yapar.)
4. A civic duty of citizens is to participate in the democratic process by voting. (Vatandaşların bir şehirsel görevi, oy kullanarak demokratik sürece katılmaktır.)
5. The civic pride of the town is evident in the well-maintained parks and public spaces. (Şehrin şehirsel gururu, bakımlı parklarda ve kamusal alanlarda açıkça görülebilir.)
6. The mayor gave a civic address on the importance of community involvement. (Belediye başkanı, toplum katılımının önemine ilişkin bir şehirsel konuşma yaptı.)
7. The civic engagement of the youth is crucial for the future of the community. (Gençlerin şehirsel katılımı, toplumun geleceği için hayati önem taşır.)
8. The civic center is open to the public for events and meetings. (Şehir merkezi, etkinlikler ve toplantılar için halka açıktır.)
9. The civic leaders of the town are working together to address the needs of the community. (Şehrin şehirsel liderleri, toplum ihtiyaçlarını ele almak için birlikte çalışıyorlar.)
10. A civic ceremony was held to honor the veterans of the community. (Bir şehirsel tören, toplumun gazilerini onurlandırmak için düzenlendi.)
11. The şehirsel katılımı, toplumun ekonomik gelişimi için önemlidir.)
    12. The city’s civic leaders are working on a plan to improve public transportation. (Şehrin şehirsel liderleri, toplu taşımayı iyileştirmek için bir plan üzerinde çalışıyorlar.)
    13. The civic center is the hub of community activity. (Şehir merkezi, toplum aktivitelerinin merkezi konumundadır.)
    14. A civic association was formed to address the needs of the neighborhood. (Mahalle ihtiyaçlarını ele almak için bir şehirsel dernek kuruldu.)
    15. The civic engagement of volunteers is crucial for the success of community projects. (Gönüllülerin şehirsel katılımı, toplum projelerinin başarısı için hayati önem taşır.)
    16. The civic spirit of the town is demonstrated in the many community events and festivals. (Şehrin şehirsel ruhu, birçok toplum etkinliği ve festivalinde görülebilir.)
    17. The civic duty of citizens includes paying taxes to support public services. (Vatandaşların şehirsel görevleri, kamu hizmetlerini desteklemek için vergi ödemeyi içerir.)
    18. The civic engagement of parents is important for the success of schools in the community. (Ebeveynlerin şehirsel katılımı, toplumdaki okulların başarısı için önemlidir.)
    19. The civic center provides resources and support for local businesses. (Şehir merkezi, yerel işletmelere kaynaklar ve destek sağlar.)
    20. A civic project to build a community garden was initiated by a group of volunteers. (Topluluk bahçesi inşa etmek için bir şehirsel proje, bir grup gönüllü tarafından başlatıldı.)

    Bu cümlelerde, “civic” kelimesi toplumun çıkarları ve ihtiyaçları ile ilgili kurumlar, görevler, aktiviteler ve projeler ile bağlantılı olarak kullanılmaktadır.