Jewellery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jewellery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jewellery Nedir?


Jewellery, yani takı, genellikle kıyafetleri tamamlayan ve güzelleştiren aksesuarlardır. Kültür, moda ve kişisel tercihler gibi faktörlere bağlı olarak çeşitli malzemelerden yapılmış takılar bulunmaktadır.

Örnek Cümleler:

  1. I always wear a necklace with my dress. (Her zaman elbisemle bir kolye takarım.)
  2. She received a diamond ring as a gift from her husband. (Eşi tarafından hediye olarak bir elmas yüzük aldı.)
  3. The bride looked stunning in her pearl earrings. (Gelin, inci küpeleriyle harika görünüyordu.)
  4. He bought his mother a gold bracelet for her birthday. (Anneler günü için annesine altın bir bilezik aldı.)
  5. Her necklace was made of silver and turquoise. (Kolyesi gümüş ve turkuazdan yapılmıştı.)
  6. The antique brooch was worth a lot of money. (Antika broş çok para ediyordu.)
  7. The jeweler inspected the diamond before selling it. (Kuyumcu elmasın kontrolünü sattan önce yaptı.)
  8. The ring was too small for her finger. (Yüzüğü parmağına çok küçüktü.)
  9. She has a collection of beaded bracelets. (Boncuklu bilezik koleksiyonu var.)
  10. The pendant on her necklace was shaped like a heart. (Kolyedeki kolye kalbi şeklindeydi.)
  11. The earrings matched her outfit perfectly. (Küpeler kıyafetiyle mükemmel uyumluydu.)
  12. He gave his girlfriend a charm bracelet for their anniversary. (Yıldönümleri için kız arkadaşına bir şans bilekliği verdi.)
  13. Her watch was encrusted with diamonds. (Saatinde elmaslarla kaplanmıştı.)
  14. She loves wearing statement necklaces. (Açıklayıcı kolyeler takmayı seviyor.)
  15. He proposed to her with a diamond engagement ring. (Nişan yüzüğü olarak ona bir elmas yüzük teklif etti.)
  16. The tiara was made of gold and encrusted with rubies. (Tiyara altından yapılmış ve yakutlarla kaplanmıştı.)
  17. The pendant had her birthstone in it. (Kolyedeki kolyede doğum taşı vardı.)
  18. She inherited a set of pearls from her grandmother. (Büyükannesinden inci takımı miras aldı.)
  19. The cufflinks were made of silver and engraved with his initials. (Manşet düğmeleri gümüşten yapılmış ve onun inisyalıyla kazınmıştı.)
    20
  1. She lost her earrings while swimming in the ocean. (Denizde yüzerken küpelerini kaybetti.)
  2. The jeweler repaired her broken necklace. (Kuyumcu bozuk kolyesini tamir etti.)
  3. The necklace was adorned with a beautiful pendant. (Kolye, güzel bir kolye ile süslenmişti.)
  4. He gave his daughter a locket with her photo inside. (Kızına içinde resmi olan bir kilitli kolye verdi.)
  5. The bangle bracelet jingled as she moved her arm. (Bilezik koluyla hareket ettikçe tıngırdadı.)
  6. She wears a ring on every finger. (Her parmağına bir yüzük takar.)
  7. The necklace was made of delicate pearls. (Kolye narin incilerden yapılmıştı.)
  8. The earrings were shaped like flowers. (Küpeler çiçek şeklindeydi.)
  9. He bought his wife a charm necklace for their anniversary. (Yıldönümleri için karısına bir şans kolyesi aldı.)
  10. The bracelet was too tight on her wrist. (Bilezik bileğinde çok sıkıydı.)
  11. She received a brooch from her grandmother that was passed down for generations. (Köklü bir geçmişi olan büyükannesinden bir broş aldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.