Jerk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jerk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jerk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jerk, Türkçe’de “sarsıntı” veya “sarsmak” anlamına gelir. Aşağıda, jerk kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler verilmiştir:

1. He jerked the door open. (Kapıyı çekiştirdi.)
2. The car jerked forward suddenly. (Araba aniden sarsılarak ileriye doğru gitti.)
3. She jerked her head towards the noise. (Sesi duyunca kafasını ani bir hareketle sarsarak gürültünün geldiği yöne baktı.)
4. He jerked the steering wheel to the left. (Direksiyonu ani bir hareketle sola çekti.)
5. The horse jerked its head and neighed. (At kafasını salladı ve kişnedi.)
6. She jerked away from his touch. (Onun dokunuşundan çekiştirerek uzaklaştı.)
7. The train jerked to a stop at the station. (Tren istasyonda sarsılarak durdu.)
8. He jerked his knee in pain. (Acıyla dizini sarsıp titretti.)
9. The boat jerked in the rough water. (Tekne dalgalı suda sarsıldı.)
10. She jerked her hand away from the hot stove. (Sıcak sobadan elini çekiştirerek uzaklaştırdı.)
11. The roller coaster jerked and twisted through the loops. (Lunapark treni döngüler arasında sarsıldı ve döndü.)
12. The sudden jerk woke him up. (Ani sarsıntı onu uyandırdı.)
13. He jerked his head in agreement. (Anlaşmaya başını kibarca salladı.)
14. The dog jerked on the leash, eager to run. (Köpek koşmak istediği için tasmasıyla çekiştiriyordu.)
15. The airplane jerked in the turbulence. (Uçak türbülans içinde sarsıldı.)
16. He jerked the rope to signal the start of the race. (Yarışın başlangıcını işaretlemek için ipi çekiştirdi.)
17. The dance had a lot of jerky movements. (Dans çok sarsıntılı hareketler içeriyordu.)
18. She gave a little jerk of surprise. (Şaşkınlıkla kısa bir sarsıntı yaptı.)
19. The truck jerked to a stop at the red light. (Kırmızı ışıkta kamyon sarsılarak durdu.)
20. He jerked the chain, causing the bell to ring loudly. (Zili yüksek sesle çaldırmak için zinciri çekiştirdi.)

21. The elevator jerked before coming to a sudden stop. (Asansör ani bir şekilde durmadan önce sarsıldı.)
22. She jerked her hand out of his grip. (Onun kavramasından elini çekerek ani bir hareketle çıkardı.)
23. The fisherman jerked his rod to catch the fish. (Balıkçı balık yakalamak için olta kamışını ani bir şekilde çekti.)
24. The machine jerked as it came to life. (Makine canlandığında sarsılarak çalışmaya başladı.)
25. The plane jerked to avoid a collision. (Uçak çarpışmayı önlemek için sarsılarak manevra yaptı.)
26. He jerked his head back in disgust. (Tiksintiyle başını geri çekiştirdi.)
27. The actor’s jerky movements made the audience laugh. (Aktörün sarsıntılı hareketleri izleyicileri güldürdü.)
28. The sudden jerk of the train made her spill her coffee. (Trenin ani sarsıntısı onun kahvesini dökmesine neden oldu.)
29. The athlete jerked the bar over his head. (Sporcu çubuğu başının üzerine ani bir hareketle kaldırdı.)
30. The car jerked to a stop in front of the traffic light. (Trafik ışığının önünde araba sarsılarak durdu.)