Jar With İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jar With İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jar (kavanoz) İle İlgili Örnek Cümleler:

Jar kelimesi Türkçe’de “kavanoz” anlamına gelir. Aşağıda, “jar” kelimesinin kullanımı için 20 örnek cümle verilmiştir:

  1. I need a jar to store these pickles. (Bu turşuları saklamak için bir kavanoza ihtiyacım var.)
  2. The jar was filled to the brim with candy. (Kavanoz şekerle doluydu.)
  3. She accidentally dropped the jar and it shattered into a million pieces. (Kazara kavanozu düşürdü ve milyonlarca parçaya ayrıldı.)
  4. I bought a jar of peanut butter at the grocery store. (Marketten bir kavanoz fıstık ezmesi aldım.)
  5. The jar was sealed tightly to keep the food fresh. (Yiyecekleri taze tutmak için kavanoz sıkıca kapandı.)
  6. My grandma used to store her homemade jams in jars. (Büyükannem ev yapımı reçellerini kavanozlarda saklardı.)
  7. He filled the jar with coins and shook it, listening to the satisfying jingle. (Kavanozu madeni paralarla doldurdu ve salladı, tatmin edici çıngırağı dinledi.)
  8. The spices in the jar smelled delicious. (Kavanozdaki baharatlar lezzetli kokuyordu.)
  9. The jar of honey was too heavy to lift with one hand. (Bal kavanozu tek elle kaldırılamayacak kadar ağırdı.)
  10. She used a jar as a vase to hold the flowers. (Çiçekleri tutmak için bir kavanoz olarak kullandı.)
  11. The jar of salsa was almost empty. (Salsa kavanozu neredeyse boştu.)
  12. The jam had molded inside the jar. (Reçel kavanozun içinde küflenmişti.)
  13. He unscrewed the lid of the jar and took a deep breath of the coffee beans inside. (Kavanozun kapağını çevirdi ve içindeki kahve çekirdeklerinin kokusunu içine çekti.)
  14. She filled the jar with sand and shells from the beach. (Kavanozu plajdan kum ve kabuklarla doldurdu.)
  15. The jar slipped out of her hand and crashed to the floor. (Kavanoz elinden kaydı ve yere düştü.)
  16. He opened the jar of pickles and the sour smell filled the room. (Turşu kavanozunu açtı ve ekşi kokusu odayı doldurdu.)
  17. She stored her homemade tomato sauce in a jar. (Kendisi yapımı domates sosunu kavanozda sakladı.)
  18. The jar had a crack in it and was leaking water. (Kavanozda bir çatlak vardı ve su sızdırıyordu.)
  19. He used a jar as a makeshift candle holder during the power outage. (Elektrik kesintisi sırasında bir kavanozu geçici mumluk olarak kullandı.)
  1. The jar of olives was on the top shelf and she couldn’t reach it. (Zeytin kavanozu en üst rafta ve ona ulaşamadı.)

Yukarıdaki örnek cümlelerde “jar” kelimesi, kavanozun içinde ne olduğu, kavanozun kullanım şekli, durumu veya özellikleri gibi farklı bağlamlarda kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.