Jail İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Jail
Jail, Türkçede hapishane veya cezaevi anlamına gelir. Bu yerler suçlu veya tutuklu kişilerin hüküm giyene kadar tutuldukları yerlerdir.
Örnek cümleler:
-
I was sent to jail for stealing.
(Türkçe karşılığı: Hırsızlık yaptığım için hapishaneye gönderildim.) -
He spent five years in jail for fraud.
(Türkçe karşılığı: Dolandırıcılık yaptığı için beş yıl cezaevinde kaldı.) -
The jail is overcrowded and in need of renovation.
(Türkçe karşılığı: Hapishane kalabalık ve yenilenmeye ihtiyaç duyuyor.) -
The prisoner was released from jail on parole.
(Türkçe karşılığı: Mahkum koşullu olarak hapishaneden serbest bırakıldı.) -
The jail staff found a stash of drugs in one of the cells.
(Türkçe karşılığı: Hapishane çalışanlarından biri bir hücrede uyuşturucu stokunu buldu.) -
The riot in the jail was brought under control by the police.
(Türkçe karşılığı: Hapishanede çıkan isyan polis tarafından kontrol altına alındı.) -
She was sentenced to ten years in jail for manslaughter.
(Türkçe karşılığı: Adam öldürmekten on yıl hapis cezasına çarptırıldı.) -
The jail is located on the outskirts of town.
(Türkçe karşılığı: Hapishane şehrin kenar mahallelerinde yer almaktadır.) -
The jail conditions were inhumane and violated human rights.
(Türkçe karşılığı: Hapishane koşulları insanlık dışıydı ve insan haklarını ihlal etti.) -
He was released from jail after serving his sentence.
(Türkçe karşılığı: Cezasını çektikten sonra hapishaneden serbest bırakıldı.) -
The jail guard caught a prisoner trying to escape.
(Türkçe karşılığı: Hapishane görevlisi bir mahkumun kaçmaya çalıştığını fark etti.) -
The jail has a maximum security wing for dangerous criminals.
(Türkçe karşılığı: Hapishanenin tehlikeli suçlular için maksimum güvenlikli bir kanadı vardır.) -
The jail inmates are allowed to receive visitors on certain days.
(Türkçe karşılığı: Hapishane mahkumları belirli günlerde ziyaretçi alabilirler.) -
He was denied bail and sent to jail to await trial.
(Türkçe karşılığı: Kefaleti redd
edildi ve duruşma için hapishanede beklemesi için gönderildi.)
-
The jail has a rehabilitation program to help prisoners reintegrate into society.
(Türkçe karşılığı: Hapishanede, mahkumların topluma yeniden entegre olmalarına yardımcı olan bir rehabilitasyon programı bulunmaktadır.) -
The jail nurse treated the prisoner’s injuries.
(Türkçe karşılığı: Hapishane hemşiresi mahkumun yaralarını tedavi etti.) -
The jail warden oversees the operations of the prison.
(Türkçe karşılığı: Hapishane müdürü cezaevinin işleyişini denetler.) -
The jail sentence was reduced on appeal.
(Türkçe karşılığı: Hapishane cezası temyizde azaltıldı.) -
She visited her son in jail every week.
(Türkçe karşılığı: Her hafta oğlunu hapishanede ziyaret etti.) -
The jail is underfunded and understaffed.
(Türkçe karşılığı: Hapishane yetersiz bütçe ve personelle hizmet veriyor.)
Hemen Yorum Yaz