Chronic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chronic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chronic

Chronic kelimesi Türkçe’de “kronik” anlamına gelir ve bir rahatsızlığın uzun süreli veya sürekli devam ettiğini ifade eder.

  1. Chronic pain is a common problem for many people. (Kronik ağrı, birçok insan için yaygın bir sorundur.)
  2. The patient has been diagnosed with chronic arthritis. (Hasta kronik artrit teşhisi konuldu.)
  3. He suffers from chronic fatigue syndrome. (O, kronik yorgunluk sendromu yaşar.)
  4. Smoking can lead to chronic lung disease. (Sigara içmek, kronik akciğer hastalığına neden olabilir.)
  5. She has a chronic sinus infection. (Kronik sinüzit enfeksiyonu var.)
  6. The patient’s chronic condition requires long-term treatment. (Hastanın kronik durumu uzun süreli tedavi gerektiriyor.)
  7. The doctor prescribed medication to help manage his chronic pain. (Doktor, kronik ağrısını yönetmeye yardımcı olacak ilaçlar reçete etti.)
  8. He suffers from chronic migraines. (O, kronik migrenlerden muzdarip.)
  9. The patient has been living with chronic back pain for many years. (Hasta, birçok yıldır kronik bel ağrısı ile yaşıyor.)
  10. She was diagnosed with chronic depression. (Kronik depresyon teşhisi kondu.)
  11. Chronic stress can have a negative impact on your health. (Kronik stres, sağlığınız üzerinde olumsuz etkiye sahip olabilir.)
  12. The patient has a history of chronic respiratory problems. (Hastanın kronik solunum problemleri öyküsü var.)
  13. He was diagnosed with chronic kidney disease. (Kronik böbrek hastalığı teşhisi kondu.)
  14. She suffers from chronic eczema. (Kronik egzama’dan muzdarip.)
  15. The patient’s chronic condition requires ongoing monitoring. (Hastanın kronik durumu sürekli izleme gerektirir.)
  16. Chronic alcohol abuse can lead to liver damage. (Kronik alkol kötüye kullanımı karaciğer hasarına neden olabilir.)
  17. The patient has been diagnosed with chronic obstructive pulmonary disease (COPD). (Hasta kronik obstrüktif akciğer hastalığı

(COPD) teşhisi konuldu.)
18. She has a chronic skin condition that requires daily treatment. (Günlük tedavi gerektiren kronik bir cilt durumu var.)

  1. Chronic inflammation can contribute to the development of many diseases. (Kronik inflamasyon, birçok hastalığın gelişimine katkıda bulunabilir.)
  2. He suffers from chronic insomnia, which affects his ability to function during the day. (O, gün boyunca işlevselliğini etkileyen kronik uykusuzluktan muzdarip.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.