Jabot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jabot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jabot Nedir?

Jabot, kadın giyiminde kullanılan bir tür aksesuardır. Genellikle boynun ön kısmında yer alır ve bluzların, gömleklerin veya elbiselerin üzerinde kullanılır.

Jabot İle İlgili Örnek Cümleler:

  1. She looked elegant with a lace jabot on her blouse. (Dantelli bir jabotu bluzunun üzerinde kullanarak zarif görünüyordu.)
  2. The jabot on her dress added a touch of sophistication. (Elbisesindeki jabot sofistike bir dokunuş kattı.)
  3. His jabot was made of silk and adorned with pearls. (Jabotu ipekten yapılmış ve incilerle süslenmişti.)
  4. The jabot is a classic accessory that never goes out of style. (Jabot klasik bir aksesuardır ve hiçbir zaman modası geçmez.)
  5. She wore a black jabot with her white blouse. (Beyaz bluzunun üzerinde siyah bir jabot takıyordu.)
  6. The jabot added a feminine touch to her outfit. (Jabot, kıyafetine kadınsı bir dokunuş kattı.)
  7. He preferred a simple jabot without any embellishments. (Hiçbir süslemesi olmayan sade bir jabot tercih ediyordu.)
  8. The jabot was popular in the 18th century as a part of men’s fashion. (Jabot, 18. yüzyılda erkek modasının bir parçası olarak popülerdi.)
  9. She wore a velvet jabot for the formal event. (Resmi etkinlik için kadife bir jabot takıyordu.)
  10. The frilled jabot added a playful element to her outfit. (Fırfırlı jabot, kıyafetine oynak bir öğe kattı.)
  11. The jabot was originally worn as a part of a man’s shirt collar. (Jabot, başlangıçta bir erkeğin gömlek yakası parçası olarak giyiliyordu.)
  12. She matched her jabot with her pearl earrings. (İnci küpeleriyle jabotunu uyumlu hale getirdi.)
  13. The intricate lacework on her jabot was impressive. (Jabotundaki karmaşık dantel işi etkileyiciydi.)
  14. He wore a jabot with his tuxedo for the wedding. (Düğün için smokininin üzerine bir jabot taktı.)
  15. The jabot was a popular accessory in the Victorian era. (Jabot, Viktorya döneminde popüler bir aksesuardı.)
  16. She added a pop of color to her outfit with a bright red jabot. (Parlak kırmızı bir jabot ile kıyafetine renk kattı.)
  17. The jabot was often worn by aristocrats and nobles in the past. (Jabot, geçmişte sık sık aristokratlar ve soylular tarafından giyiliyordu.)
  18. She wore a ruffled jabot with her high-neck blouse. (Yüksek boğazlı bluzunun üzerinde

fırfırlı bir jabot takıyordu.)
19. The embroidered jabot on his shirt was a work of art. (Gömleğindeki işlemeli jabot bir sanat eseri gibiydi.)

  1. The jabot can be a versatile accessory, suitable for both casual and formal occasions. (Jabot, hem gündelik hem de resmi etkinlikler için uygun çok yönlü bir aksesuardır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.