İrritability İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İrritability İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İrritability Nedir?

İrritability, kişinin huzursuzluk, sinirlilik, öfke ve tahammülsüzlük hisleri yaşadığı bir durumdur. Bu durum, günlük yaşamda ortaya çıkan stres, yorgunluk, açlık, ağrı veya anksiyete gibi faktörlerden kaynaklanabilir.

Örnek cümleler:

  1. My irritability is getting worse day by day. / İrritabilitem gün geçtikçe daha da kötüleşiyor.
  2. She has been experiencing irritability due to lack of sleep. / Uykusuzluktan dolayı tahammülsüzlük yaşıyor.
  3. His irritability is making it hard for me to work with him. / Onun sinirliliği, benimle çalışmayı zorlaştırıyor.
  4. I can’t stand his irritability anymore. / Artık onun tahammülsüzlüğüne dayanamıyorum.
  5. Her irritability is a sign that something is bothering her. / Onun sinirliliği, bir şeylerin onu rahatsız ettiğinin işaretidir.
  6. The constant noise outside was causing her irritability. / Sürekli dışarıdaki gürültü, onun tahammülsüzlüğüne sebep oluyordu.
  7. He apologized for his irritability and explained that he was under a lot of pressure. / Sinirliliği için özür diledi ve çok baskı altında olduğunu açıkladı.
  8. She tried to hide her irritability, but it was clear that she was upset. / Tahammülsüzlüğünü gizlemeye çalıştı, ama üzgün olduğu belli oluyordu.
  9. His irritability was a result of his low blood sugar level. / Onun sinirliliği, düşük kan şekerinin bir sonucuydu.
  10. I don’t know how to deal with his irritability anymore. / Onun sinirliliğiyle artık nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.
  11. Her irritability is affecting her relationships with others. / Tahammülsüzlüğü, başkalarıyla ilişkilerini etkiliyor.
  12. He needs to learn how to manage his irritability better. / Sinirliliğini daha iyi yönetmeyi öğrenmesi gerekiyor.
  13. The irritability caused by the medication was unbearable. / İlaçların sebep olduğu tahammülsüzlük dayanılmazdı.
  14. She was surprised by her own irritability and didn’t know where it was coming from. / Kendi tahammülsüzlüğünden şaşırdı ve nereden geldiğini bilmiyordu.
  15. His irritability was a symptom of his depression. / Onun sinirliliği, depresyonun bir belirtisiydi.
  16. The irritability in the office was making it hard for everyone to concentrate. / Ofisteki tahammülsüzlük, herkesin odaklanmasını zorlaştırıyordu.
  17. I could feel my irritability building up as the deadline approached. /

As the deadline approached, his irritability started to show more and more. / Son tarihe yaklaştıkça, sinirliliği daha da belirgin hale geldi.
18. The irritability caused by the traffic jam was understandable but still frustrating. / Trafik sıkışıklığı nedeniyle ortaya çıkan tahammülsüzlük anlaşılır ama yine de sinir bozucuydu.

  1. Her irritability was a warning sign that she needed to take a break and recharge. / Onun sinirliliği, bir mola verip kendini yenilemesi gerektiğinin bir uyarısıydı.
  2. His irritability was a result of his perfectionist tendencies. / Onun sinirliliği, mükemmeliyetçi eğilimlerinin bir sonucuydu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.