İrreplaceable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İrreplaceable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İrreplaceable (yerine konulamaz) Nedir?

İrreplaceable, bir şeyin veya birinin yerine konulamayacak kadar değerli veya önemli olduğunu ifade eden bir sıfattır.

İşte 20 örnek cümle:

1. My grandmother is irreplaceable to me. (Büyükannem benim için yerine konulamaz.)
2. This artwork is irreplaceable and cannot be replicated. (Bu sanat eseri yerine konulamaz ve kopyalanamaz.)
3. His contributions to the project were irreplaceable. (Proje için yaptığı katkılar yerine konulamazdı.)
4. The loss of his leadership was irreplaceable. (Onun liderliğinin kaybı yerine konulamazdı.)
5. The memories we made together are irreplaceable. (Birlikte yaşadığımız anılar yerine konulamaz.)
6. The antique vase is irreplaceable and must be handled with care. (Antika vazo yerine konulamaz ve dikkatle ele alınmalıdır.)
7. The love and support of family is irreplaceable. (Ailenin sevgisi ve desteği yerine konulamaz.)
8. Her talent and skill are irreplaceable in the company. (Onun yeteneği ve becerisi şirkette yerine konulamaz.)
9. The loss of his life was irreplaceable and left a void in the community. (Onun hayatının kaybı yerine konulamazdı ve toplumda bir boşluk bıraktı.)
10. This piece of land is irreplaceable and cannot be bought. (Bu arazi yerine konulamaz ve satın alınamaz.)
11. The bond between siblings is irreplaceable. (Kardeşler arasındaki bağ yerine konulamaz.)
12. The historical artifact is irreplaceable and must be preserved. (Tarihi eser yerine konulamaz ve korunmalıdır.)
13. His sense of humor was irreplaceable and brought joy to those around him. (Onun mizah anlayışı yerine konulamazdı ve etrafındakilere mutluluk getirdi.)
14. The trust of a friend is irreplaceable. (Bir arkadaşın güveni yerine konulamaz.)

<

15. The company’s reputation is irreplaceable and must be protected. (Şirketin itibarı yerine konulamaz ve korunmalıdır.)
16. The emotional connection between a parent and child is irreplaceable. (Bir ebeveyn ve çocuk arasındaki duygusal bağ yerine konulamaz.)
17. The experience of traveling to a new country is irreplaceable. (Yeni bir ülkeye seyahat etmenin deneyimi yerine konulamaz.)
18. His leadership style was irreplaceable and motivated his team. (Onun liderlik tarzı yerine konulamazdı ve takımını motive etti.)
19. The memories of my childhood home are irreplaceable. (Çocukluk evimin anıları yerine konulamaz.)